Bu kadar ağır bir yazı başlığı olur mu demeyin. Türk milleti bu kadar kötü olaylar yaşarken ve cahiliye dönemine ısrarla sürüklenirken bu başlık az biledir.  Siz yine şükredin ki başlığımızı “ Yüce peygamberimizden olmayan asla Müslüman olamaz “ diye de başlık  atabilirdik. Çünkü o dahi doğrudur. Evet, şimdi diyoruz ki: Yüce peygamberimizden yana olmayan yolundan gitmeyen asla Müslüman olamaz. Bilerek düşünerek İsmet İnönü’nün deyimi ile “kelimeyi tartarak kullanıyoruz”. Neden böyle yazıyoruz. Çünkü bizim yani Türk milletinin  1600 yılından 1923 arasında olduğu gibi Müslümanlığımızı elimizden alıyorlar. Kimler alıyor demeyin. Cevabı şudur. Dâhili ve harici bedhahlar Müslümanlığımızı elimizden alıyorlar.
Bir Milletin elinden Müslümanlık alınır mı? Nasıl alınır demeyin. 1600-1923 arasında Türk milletinin elinden bilimi alınarak Müslümanlık alınmıştı. Müslümanlığımız elimizden alındığı için biz SEVR masasına oturtulabildik. Müslümanlığı elinden alınan millet demek bilimi elinden alınan millet demektir.  Bir başka şekilde söylersek Türk milletini bilimsiz bırakmak demektir.
Müslümanlık=Bilimcilik. Bir evrensel formüldür. Bir ülkeyi ele geçirmek istediğiniz zaman o ülke insanının elinden bilimi alacaksınız. Tıpkı bu gün olduğu gibi. 4+4+4 formülü denilerek laik eğitim elimizden alınmış yani bilim elimizden alınmıştır. Bu yolla da Yüce Müslümanlık elimizden alınmıştır. Bu kadar ağır bir noktadayız.
Siyasi Sapık Konusu
Eline, beline ve diline hâkim ol ne demektir. El ülke demektir. Ülkene yani vatanına sahip ol. Vatanın her karış toprağını şehit, kanları ile sulamadan asla düşmana verme demektir. Bunun Sakarya savaşında uygulaması yapılmıştır. “ Hattı müdafaa yoktur. Sathi müdafaa vardır o satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz” denilmiştir. Ulusal siyaset işte budur. Çanakkale’de de bu uygulanmıştır. “ Size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” denilmiştir. İşte burada uygulanan “ eline sahip çık “sözüdür. Diline sahip çık demek Türk diline sahip çık demektir. Türkçeden başka bir dil konuşma yazma ortalıkta Türkçeden başka bir dil olmasın demektir. 
Bel gelecek nesillerimizdir. Onlara 7 sülalelerinin ödeyemeyeceği borç bırakma demektir. Şimdi bir de “diline hâkim ol” deyimini basit olarak ele alırsak. Sözlerini düşünmeden sarf etme demektir. İsmet Paşa’nın meşhur bir sözü vardır. “ Kelimeyi tartarak kullanıyoruz” demiştir. İsmet paşa kelimeyi tartarak kullanan bir siyasetçi devlet adamı ve komutandı. Onun söylenmiş ama ders alınmamış sözleri vardır.
-         Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz.
-         Enflasyon politikası 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
-         Bu şartlar altında enflasyon ancak katmerli zararlar verir.
-         Eğer bir iktidar insan haklarını tanımaz ve baskı rejimi kurarsa o memlekette ayaklanma olur.
-         Biz demokratik rejim dedik. Demokratik rejim kurulmuştur. Demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimine götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam edersiniz ben de sizi kurtaramam (*)
Ama RTE ve AKP iktidarı da bilimden dinimizden ve her karış toprağı şehit kanları ile sulanan vatanımızın ve egemenliğimizin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesinden o kadar çok uzaklardadır ki, ister istemez bazı eleştiriler yöneltilmektedir. Ama gel gör ki demokrasinin gereği olan düşünce özgürlüğü o kadar yok edilmiştir. Ki. CHP yöneticilerinin yaptıkları bu nazik ölçülü sınırlı yumuşak eleştirilere bile asla tahammülleri yok. Siyasete bu nedenle yeni bir terim gelmiştir.     ” Siyaset sapığı”. Kim bu siyaset sapığı? Ana muhalefet lideri. Kim söylüyor? Siyaset üstü bir kişi ve makam sahibi söylüyor. Bu sözün ciddiye alınır bir tarafı yok. Bu kadar dar ve düşük seviyede yazı yazılamaz. Yazmıyorum.
(*) İsmet İnönü’nün TBMM de ki konuşmaları Cilt 1