Değerli dostlar: Müslüman bir kişinin işlemiş olduğu günahlardan dolayı kalbi kararır.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: mümi’nin temiz kalbinden parlayan bir ışık vardır kafirin kalbi simsiyahtır. Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Bu leke o kişinin Allah’a dua ve tövbe ederse, o leke silinir. Günahına dua ve tövbe etmeyip tekrar günah işlerse o leke büyür ve kalbi kaplar, kalp kapkara olur (Haraiti)
Dolasıyla yapılan dualarında kabul olmamasına vesile olur.Bu yüzden günahlar herkes kendini bilir.O insan gece ve gündüz israrla Rabine dua,tevbe niyazda bulunması gerekir
Tabiki, duanın kabul olacağı özel zamanlarda bulunmaktadır.
Gündüzleri bir müslüman için belli vakitlerde beş vakit namaz kılması farzdır. Ancak: Allah‘ın affına ve mağfiretine ihtiyaç bir kul olarak, Herkesin uyuduğu bir vakitte, kalkıp abdest alarak yüce yaratıcıya kulluğumuz gereği ibadet etmek ve ondan af ve mağfiret dilemek dua ederse onun duasını Allah elbetteki kabul eder
Ne güzel bir sözdür:Gecenin abidi olamayanlar gündüzün mücahid’i olamazlar.
İslam büyüklerinden İbrahim b. Edhem’e sordular?
Ayette Allah şöyle buyurmaktadır. "Bana dua edin duanızı kabul edeyim. Bana ibadetten büyüklenenler küçük düşürülmüş olarak cehenneme gireceklerdir.(Mümin suresi 60)
Hz Allah ‘Bana dua edin, duanızı kabul edeyim’ diye buyurduğu halde bizim ettiğimiz dualar niçin kabul olunmuyor?
İbrahim Ethem şöyle cevap verdi;
Sizde bulunan sekiz huy kalbinizi öldürmüştür. Onun için dualarınız kabul olmuyor. O sekiz huy şunlardır;
Sizde bulunan sekiz huy kalbinizi öldürmüştür. Onun için dualarınız kabul olmuyor. O sekiz huy şunlardır;
1-)Allah’a inandınız, ama emirlerini yerine getirmediniz
2-)Kur’an-ı Kerim’i okudunuz, ama gösterdiği gibi amel etmediniz
3-)Peygamberi sevdiğinizi söylediniz, ama sünnetine uymadınız
4-)Ölümden korktuğunuzu söylediniz, ama onun için hazırlık yapmadınız
5-)Yüce Allah buyuruyor ki: ‘Hakikaten şeytan size düşmandır, siz de onu düşman edinin (Fatır/6)’. Siz bu ayet-i kerimeyi sadece dilinizle okuyup şeytanı düşman bildiniz, fakat davranışlarınızla ona tamamen uydunuz
6-)Cehennemden korktuğunuzu söylediniz, ama vücutlarınızı cehenneme götürecek günahlar işlediniz
7-) Cenneti sevdiğinizi söylediniz, ama cennet için çalışmadınız
8-) Sabahları uyandığınızda kendi ayıplarınızı görmeyip, başkalarının kusurları ile meşgul oldunuz. Böyle davranarak Rabbinizi kızdırdınız. Bütün bunlardan sonra sizin duanız nasıl kabul edilsin? (7)”
Kıymetli dostlar: Bir kimse beşer olması münasebetiyle,her şeyden önce başkasını eleştirmeden,kendi hesabını ve kendi ayıbını,kusur ve kabahatlarını gözden geçirmesi gerekir.
Başkasının na tecavüz etmiş bir kimsenin duası nasıl kabul olsun olmasıda mümkün değildir zaten. Bunun için,kalp kırmaya, gönüller yıkmaya, gerek yoktur.Ölmeden önce ölünüz ve hesabın yapılmadan hesabını yapanlardan olmalısın bu dünya kimseye kalmaz. Bir Terzi dükkanı gibidir şu yalan dünya. Ölçüsünü veren gider.
İlahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ
