Duydunuz mu, önümüzde ki ilk aylarda, ekmek 6 tl olacakmış!

Bu rakam, bizim gibi dar gelirli vatandaşı kara kara düşündürürken, sene sonuna kadar, ekmeğin 10 tl olacağını iddia edenler var!

Bu demektir ki, vatandaşın ekmek kavgası kıyasıya devam edecek!

Halk ekmeği kuyrukları, biraz daha uzayacak!

Her şey ekmek'le de bitmiyor. Makarna, bulgur, yağ ve benzeri bütün temel gıda maddelerine, aynı oranda zam gelecek!

Vatandaş hele bir de kiracıysa, çaresizlik dibe vurduracak!

Üç beş kuruşluk para geliri pahalılık karşısında  eridikçe, ister istemez semt pazarlarının atık toplayıcıları arasına karışacak!

Yoksulluk arttikca artacak. Büyük marketler önünde ki çöp konteynırların başında, en çok akşam saatlerine doğru birbirleriyle yarışırca nöbet tutanlar çoğalacak!

Başlar ve kollar pis kokulu çöp tenekelerinin içinde, ezik domatesler, meyveler, tarihi geçmiş bozuk süt ve küflenmiş peynirler, kapanın elinde kalacak!

Nice yoksul yaşam, kavgaların ortasında kalarak varolmaya çalışacak!

Nasıl kalmasın ki! Bu memleket, işsizler ordusuyla dolu.

Devlet'ten aldığı cüzi yaşlılık maaşıyla geçinmeye çalışan yaşlılar var!

Emek sömürüsünün dişlileri arasında yitip giden nice hayatlar var!

Vergilerle beli bükülüp, kepenk kapatanlar var!

Borçları yüzünden hakarete maruz kalmayı onuruna yediremeyip intihar eden sayısız esnaflar var!

Yokluğun yarattığı eziklik ve utancı, bazen bir başörtü, gözlük, maske ve benzeri nesnelerle gizlemeye çalışarak, çöplerden  toplayıcılık yapanlarla dolu memleket!

Çocuk, kadın, yaşlı ve genç, bir çok insan, sadece çöplerden besleniyor! Hâl böyleyken, memleket ekonomisini, kendi yaşadığı saray yaşantısı gibi sanan iktidar, insani duyuları yitirmiş halde, şuursuzca zam yapmaya devam ediyor!

Gelir dağılımında ki adaletsizliğin yaratıcısı aynı iktidar, onursuzluğun ve utanmazlığın kitabını yazarken, diğer yandan yoksulluğun tohumlarını ekmeye devam ediyor!