Tüm Köy Sen Ordu Şubesi yöneticileri bir basın toplantısı düzenleyerek, fındığın maliyet hesaplamasını yaptı.

Tüm Köy Sen Ordu Şubesi Yön. Kur. Üyesi Tuncay Zengin; “Fındık için geri sayım başladı. Her yıl üreticileri beklentiye sokan, oyalayan açıklamaları yeniden duymaya başladık. Kimileri de “günü kurtarmak için” üreticinin yanındaymış gibi konuşuyor ama bir adım atı p üreticini sesinin yükselmesi için adım atmıyor. Tüm Köy Sen olarak üreticilerin sesi olmaya başladıktan sonra rahatsız olanlar çoğaldı. Doğrularımız üreticilerin emeğine ve ürününe göz dikenleri rahatsız etti.” dedi.

Zengin açıklamasına şöyle devam etti: “Yerli ve yabancı tarım-gıda şirketleri ve hükümetler bir tarafta biz üretici köylüler bir taraftayız. Çıkarılan tarım yasaları, uygulanan tarım politikaları bunun göstergesi. Tarımda dışa bağımlılığız her geçen gün artıyor. Üretici köylüye değil, tarım-gıda şirketlerinin çıkarına yasalar çıkarılıyor. Tarımda kredi ve destek hakkımız bile tam verilmiyor, destek daha çok şirketlere aktarılıyor. Teşviklerle hayvancılık kredilerinin, işin sahibi olan üreticilere değil kapitalistlere verilmesi… Mera ve yaylaların kiralanması… Tarım arazilerinin kiralanması veya satılması… Yabancıların tarım arazisi satın almaları… Bu ve benzeri uygulamalarla, eski Tarım Bakanı Mehdi Eker’in söylediği gibi, şirketler tarıma el atıp egemen olmalarının önü açıldı. Neoliberal politikalar keskinleşirken, uygulanan tarım politikaları karşısında güçlü bir direniş sağlanabilmiş değil. Oysa tarım alanlarına yapılan saldırılar, tarımsal üretimin baltalanarak ithalatçı politikaların hakim kılınması, emperyalist dayatmalar karşısında teslimiyetçi politikaların durdurulması, ancak bu politikalara maruz kalanların mücadelesiyle mümkün olacaktır. Bunlar hala üretimde ısrar eden üretici köylüler, sözleşmeli üretim dayatılan köylü tabakaları, tarımsal üretimin her türlü kimyasalı içinde türlü meslek hastalıkları, kötü koşullarda barınma ve yaşama dayatılan mevsimlik tarım işçileri, doğanın talanı ve çevrenin tahribatına “dur” diyen işçi, emekçi ve üretici köylülerdir. Tarımı, toprağını ve suyunu korumaya çalışan üretici köylülerin bir mücadele örgütü olarak sendikalarında örgütlenmesi dünden daha çok önem kazanmıştır. Mücadele, toprağın, suyun, ağacın başında verilirken, önce çevre köylülerle ve sonrasında da işçi ve emekçilerle birleşilerek genişlemek zorundadır. Kapitalistlerin tarım alanlarına, suya ve toprağa yapacakları her türlü saldırı, sadece üretici köylülerin değil, işçi ve emekçi bütün halk sınıf ve tabakalarının sorunudur ve sınıfsaldır. Bu nedenle de fındık maliyetini de ancak içinde yer alan üreticiler bileceğinden hesabımızı yaptık. İş maliyeti belirlemekle bitmiyor. Asıl olan emeğimiz, ürünümüz ve geleceğimiz için örgütlenerek ortak talepler için mücadele etmektir. Bir kilo fındığın maliyeti 16.18 TL. Kar payı, geçim standartı gibi hakları eklediğimizde en az 24.78 TL olmalıdır.” Ordu Yorum/Neşe Altaş

Editör: Haber Merkezi