Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hakan Timur, son dönemde dünyada endişe yaratan maymun çiçeği hastalığı hakkında bilgi verdi.
Her ne kadar maymun çiçeği hastalığı olarak bilinse de bu virüsün kemirgenlerde görülebilen ve av hayvanlarının etleriyle beslenen insanlarda da görülebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hakan Timur, hastalığın günümüzde damlacık yoluyla insandan insana geçtiğini söyledi.
Özellikte batı ve orta Afrika’da görülen bu hastalığın bilinmeyen bir nedenden dolayı insandan insana bulaşımının kolaylaştığını ifade eden Timur; “Virüsün etkileri alındıktan 7-14 gün sonra başlar ve 2, 3 hafta sonra kendiliğinden geçer ve maalesef 10 hastanın birinde ciddi ölümü sebep olan enfeksiyon oluşturur.” dedi.
Deri biyopsisi ile tanı!
Hastalığın belirtileri ve tedavisi hakkında da bilgi veren Timur, şöyle devam etti:
“Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, sırt ağrısı, yorgunluk, halsizlik, titreme, lenflerde şişkinlik, ateşten 2,3 gün sonra başlayan cilt döküntüleri olur. Bu döküntüler kabarcıklarla başlar, kabuklanıp düşerler. Nadiren zatürreye ve beyin iltihabına neden olur.
Hasatlığın bulaşması ise, enfekte hayvanın etini yemek, virüs bulaşmış kan veya vücut sıvısı ile temas ve damlacık yoluyla solumsal olur. Virüs kanda çok kısa süre kaldığı için rutin kan testleri ile tanı koyamamaktayız. Cilt döküntülerinin içindeki sıvının PCR değerlendirilmesi veya deri biyopsisi ile tanı konulur. Maymun çiçeği hastalığı, hastalığın olduğu bölgeye seyahat öyküsü olan, enfekte hayvan ile teması bulunan ve tipik cilt döküntü görüntüleri olduğu kişilerde akılda bulundurulmalıdır.”
Hastalığın tedavisinin olmadığını belirten Timur; “Biliyorsunuz 1983 yılından beri çiçek aşısı yapılmamaktadır. Eskiden çiçek aşısı yaptırmış insanlarda bu virüs yayılmıyordu. Bu neden ile gençler risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu virüse karşı bir aşı bulunsa da yaygın kullanılmamaktadır. Şuanda ülkemizde maymun çiçeği virüsüne rastlanmamıştır.” dedi. Ordu Yorum/Celal Demetgül
