Akademik kariyerde görev alan hocaların sıradanlaştırılmaya çalışılmasının ve hekimlerin karşılaştığı sorunların sağlık camiasında kaygıya neden olduğunu belirten Coşkun,

“Bilim yuvalarımız üniversiteler, hayat döngümüzde sıradan sağlık merkezleri gibi konumlandırılırlarsa ,  kadrolaşma düşüncesi ile liyakatsiz hekim veya diğer üniversite branşlarında da liyakatsiz kariyer isteklileri alınırsa, gerçek anlamda üniversitelerin içi boşaltmış olur. Bu durumda üniversiteler,  kuruluş amaçlarından da, toplum için planlanmış hedeflerinden de uzaklaşmış olurlar. Sağlık alanında, konuyu tekrar ele alırsak, üniversite hastanelerinde yani fakülte hastanelerinde , hatta eğitim araştırma hastanelerinde,  en önemli amaç : Eğitim merkezi olmak,  öğrenci ve asistan hekimlerin en iyi şekilde yetişmesini sağlamak, bu nedenle üniversite hastanelerine de , devlet hastanelerinde tedavi edilemeyecek olan , zor hastaları kabul etmek olmalıdır. Böylece , güzel ülkemizin güzel insanına hizmet vermek için yola çıkacak olan genç hekimler, üniversitelerden tam donanımlı ve bilgili çıkacaklardır. Hal böyle olması gerekirken, ilk önceliğinde eğitim verme yükümlülüğü olan  tıp fakültelerinin tamamen hizmet sunumu üzerine yoğunlaşmış olması, devlet hastanelerinde kolaylıkla yapılabilecek tanı ve tedavilerin , fakültelerde yapılma sıradanlığının başlaması  eğitimin kalitesini sekteye uğrattığı gibi, fakültedeki eğitim verebilecek kapasitedeki liyakatli  hocaların düşük ücrete mahkum edilmeleri de bu liyakatli hocaların da , akademisyenlerin de üniversitelerden  ayrılmasına yol açmıştır.” Dedi.

Yetersizlikler var!

Üniversitelerin ekonomik olarak çok zor durumda bırakıldığını söyleyen Coşkun şöyle devam etti; “Üniversite hastanelerindeki yetersizlikler, eskiyen bina yapılarının yenilenmemesi, şehir hastaneleri ve devlet hastane binalarına gösterilen modern bina teknoloji ve ferahlıkların, üniversite hastanelerine gösterilememesi ve yetersiz teknik cihazlar, ve var olan diğer eksiklikler de  , üniversitelerimizden de hocalarımızın  ayrılmasına her geçen gün daha fazla katkı ve zemin hazırlamaktadır.

Bu hızlı akademik hoca kaybı, tüm hekim camiasının içinde bulunduğu ekonomik sorunlar , üniversite hastanelerinde görev yapan hekimlerde de belirgin olup ,hem asistan hekimler , hem hocalar,  çok yetersiz , tahsilleriyle bağdaşmayan ücretlere çalışmak zorunda kalmaları, liyakatli hocalara da sahip çıkılamamasına neden olmakta, eğitimi kusur bir döngüye sokmaktadır.  Tüm bunların ortak bir sonucu olarak da malesef üniversiteler bir çok bölümde ya hoca bulamaz hale gelmişlerdir, ya da liyakatsiz hoca ile gemiyi götürmek zorunda kalmışlardır. Bu konuda, geleceğimiz için ek önlemler alınmalı, bu güzel ülke insanı İçin daha çok gayret edilmelidir. Özel hastanelere ve yurtdışına malesef haklı kaçışa rağmen elde kalan son fedakar hekimlerle hizmet verilmeye çalışılmakta, ama bu durumun da çok fazla devam edemeyeceği de görülmektedir.

Sağlık politikaları mutlaka sahada çalışan hekimleri de can kulağıyla dinleyerek , yeni baştan oluşturulmalıdır. Bu konuda, sorunları , üst amirleri görmesin diye halının altına atmayı alışkanlık haline getirmiş bürokratik amirler değil, hiçbir siyasi endişe gözetmeyen, tabip odaları iştişare için can kuşağıyla dinlenmelidir.” Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi