Hasan Pulur üstadımız da 2010 da benim gibi kılıçdar sözcüğünün anlamını merak etmiş araştırmış bir yazı yazmıştır.  Yazının o bölümünü aşağıda sunuyorum. Büyük ustalar başka oluyorlar. Diyor ki: “

Kılıçdar” ne demek? Merak etmez misiniz, biz ettik.
Baktığımız büyük sözlüklerde bulamadık, “Kılıç’ı herkes bilir de “dar” tamlamasıyla ne anlama geliyor.
Yani “Kılıç’ın sonuna “dar” eklenince...
Sözlüklerde “dar”ın değişik anlamı var ama “Kılıç’ın sonuna gelen “dar”a en yakışanı şu:
“Ev, yer, yurt”


Kılıçdar sözcük olarak Kılıç evi, Kılıç yeri veya Kılıç yurdu demekmiş. Bunların üçü de anlamları bakımından birbirinden güzeldir.  Kılıçdaroğlu. Kılıç evinin oğlu, Kılıç yerinin oğlu ve Kılıç yurdunun oğlu anlamındadır.

Kılıçdaroğlu’nun anlamı hiç kötü anlama gelmiyor. Kılıç yerinde, kılıç evinde veya kılıç yurdunda doğmuş olan bir liderle karşı kaşıyız demek.

Şu an itibari ile parası yok edilmiş insanı işinden aşından edilmiş bir süreçten geçerek seçimlere ulaşmayı bekleyen Türk milleti var. Daha önümüzde 9 Eylül İzmir kaç kilometre kaldı levhası bile yok. Düşünelim neden yok. Başbakan Dr. Refik Saydam hükümet programında şu satırlar yer almıştır

“Maliyemizin ana ilkesini, Cumhuriyet döneminin memleketimizde ilk olarak sağladığı ve titizlikle koruduğu gerçek ve samimi anlamı ile DENK bütçe esası teşkil edecektir.”

Hükümet programlarına DENK bütçe satırını bile konulmadığı uzun yıllar geçmiştir. Bu program TBMM de 28 Ocak 1939 okunmuştur. Aradan tam tamına 84 sene( yıl) geçmiştir. Hükümet programlarında "Maliyemizin ana ilkesini, Cumhuriyet döneminin memleketimizde ilk olarak sağladığı ve titizlikle koruduğu gerçek ve samimi anlamı ile DENK bütçe esası teşkil edecektir.” cümlesi yerleştirilmiş bir hükümet programı bilmiyorum. Görmedim. Bilen gören varsa söylesin. Refik Saydam Türk milletinin çok iyi bildiği tanıdığı askeri tıbbiyelilerin başında gelir.  19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıkan Atatürk’ün yanındaki kahramanlardan biridir. Atatürk sıtmadır. Onu tedavi etmektedir. Sağlık Bakanı denilince akla ilk o gelir. Cumhuriyet’imizin kurtarıcı ve kurucu savaşçısı bir Askeri doktordur. Ölümü hala daha meçhuldür. Dip nota koyduğumuz kitaba göre: Başbakan Refik Saydam Ticaret Bakanı Mümtaz Öktem'i de  yanına alarak, ekonomik sıkıntıya ait yakınmaları incelemek üzere İstanbul'a gitti. Fakat 7-8 Temmuz 1942 gecesi 61 yaşında iken İstanbul’da öldü.(1)

Bir başka kaynakta biyografisinde şunlar yazılıdır. "II. Dünya Savaşı sebebi ile Türkiye’nin karşılaştığı iç ve dış sorunların çözümlenmesi, Dr. Refik Saydam’ın hayli zorluklarla geçen Başbakanlığı devresine rastladı. Devlet teşkilatında A’dan Z’ye köklü bir değişiklik yapmak düşüncesinde iken geldiği İstanbul’da kaldığı Pera Palas Oteli’nde 8 Temmuz 1942 günü saat 00.40’ta kalp krizinden vefat etti. " Yani otel odasında ölü bulundu." 

Refik Saydam'ın ölümü aydınlatılması gereken bir tarih kesitidir. 

 (1 ) Mahmut Goloğlu: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi. III.  Milli Şef Dönemi 1939-1945 T. İş Bankası yayınları İstanbul S.6 

 

Son 6 yılın Bütçe Açıkları ve Güncel AKP Karnesi

Seçimlerden önce bir hatırlama olarak son 5 yılın bütçe açıklarını ve AKP karnesini Türk milletine sunmak bir görevdir.“

7 Mayıs 2023

Bir gram altın 18 TL den 1262 TL ye çıkmıştır. Artış 70 mislidir 

Çeyrek altın 24 TL den 2242 TL ye çıkmıştır. Artış 93 mislidir

 Bir ABD doları 1320000 TL den 19.497.000 TL ye çıkmıştır. Artış 14,7 mislidir.

 Şimdi de bütçe açıklarına bir göz atalım. İşte son 5 yılın bütçe açıkları:

·         2019  yılı bütçe açığı 81 Milyar    

·         2020 yılı bütçe açığı 139 milyar   

·         2021 yılı bütçe açığı 265 Milyar   

·         2022 yılı bütçe açığı 278  Milyar ve en önemlisi    

·         2022 yılı ek bütçesi açığı 880 Milyar  

·         TOPLAM: 1643 Milyar TL  

·         2023 Bütçesi TBMM de kabul edilmiştir. 660 Milyar açıktır.

·         Bu rakama onu da ekleyelim. 1643+660=2303  

·         Bu kadar açık bütçelerle Atatürk'ün ve ismet İnönü'nün söyledikleri gerçekleşir,

Atatürk’e göre bağımsızlık elden gider.

İsmet İnönü’ye göre de Türk Milleti tam manasıyla iflas eder.

Bu çok ağır bir tablodur.14 Mayıs 1950 den sonra Türk milletine demokrasi kahramanlarımızca bu çok ağır tablodan başka bir şey verilmemiştir.

Türk milleti ise bu gidişe “ Durmak yok yola devam der mi demez mi” bilmiyorum. EVET demeyeceği kesindir.

Türk milleti Kurtuluş Savaşı ile kazandıklarını sandıkta da sürdürecektir. Türk milletine inananlar kazanacaktır. Türk milleti bu kadar derin tahribatlara yol açanlara iktidar gücünü ve iradesini asla teslim etmeyecektir. Türk milleti bu başarıyı da tarihine yazacaktır. Türk milletine başarılar dilenir

BELEN- HATAY ‘ da acı bir sabah

Hatay- Belen'de kamyon  topluluğa daldı ve 12 ölü ve çok sayda yaralı var. Türkiye’de 14 Mayıs 1950 den sonra yapılan tüm açık bütçeler İsmet İnönü'nün deyimi ile. " 

  • Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz. 
  • Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder. İsmet İnönü

Türki milleti tam manasıyla iflas etmiş açık bütçeler  Türk milletini " Rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok etmiştir. Hala daha iktidar ve muhalefetin tek birleştiği nokta burasıdır. Açık bütçeler dokunmamak. " Durmak yok açık bütçelere devam" denilmiyor ama uygulama budur. Bütçe açıkları Türk milletini tam manasıyla iflas ettirmiştir. Kamyonun bakımı zamanında yapılmamıştır. Laik eğitim olmadığından şoförlerin bilinçleri gelişememiştir. Gıdasını ve uykusunu tam alamamıştır. Yoksulluk ve bilgisizlik öyle bir ortam yaratmıştır ki alınmayan önlemlerin uyulmayan kuralların " KADER" olarak vasıflandırılması ile gerçek önlemler alınamamıştır. 11 ilimizdeki depremlerin tahribatlarının yüksek oluşu da bundandır.