BOLU (AA) - MEHMET EMİN GÜRBÜZ - ZAFER GÖDER- Doğal güzellikleriyle her mevsim farklı ve etkileyici görünüme bürünen Yedigöller Milli Parkı, sonbahar mevsimiyle doğa ve fotoğraf tutkunlarını ağırlamaya başladı.
Yedigöller'e, Ankara-İstanbul karayolunun 152. kilometresindeki Yeniçağa ile 190. kilometresindeki Bolu'dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılıyor.
Kent merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki Yedigöller, aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerindeki Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl'den oluşuyor.
Yaklaşık bin 600 hektar büyüklüğe sahip Yedigöller havzasında, kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yer altı akışlarıyla birbirine bağlı göller, çevresini kuşatan farklı ağaç türleriyle her mevsim renk cümbüşü sergiliyor
Zambak, çiğdem ve orkide başta olmak üzere 236 bitki türü ile kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, yapraklı üvez, keçi söğüdü, yabani kiraz, porsuk, ıhlamur ve dişbudak ağaçlarının bulunduğu milli park, özellikle sonbaharda etkileyici görünüme kavuşuyor.
Ayı, yaban domuzu, kurt, tilki, dağ kedisi, vaşak, porsuk, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşanın yanı sıra yabani ördek, güvercin, ağaçkakan, üveyik, bıldırcın, çulluk, sığırcık, alakarga ve keklik gibi 100'ün üzerinde kuş türünün tespit edildiği Yedigöller, "saklı cennet" olarak nitelendiriliyor.
Bir ressamın fırça darbeleriyle şekillendirdiği resim gibi ağaç ve bitki türlerinin oluşturduğu farklı renk tonlarıyla Yedigöller, ziyaretçilerine unutulmaz manzaralar sunuyor.
Sessiz ve sakin tabiatı, güzel manzaraları, farklı arazi şekilleri, şelaleleri, yürüyüş yolları ve özellikle temiz havasıyla Yedigöller, piknik yapmak, dinlenmek, fotoğraf çekmek, spor yapmak ve kamp kurmak isteyenlerin akınına uğruyor.
- Vali Yardımcısı Kartlı
Bolu Vali Yardımcısı Ayhan Kartlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin tanıtımı için uzmanlarla teknik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Amaçlarının Bolu'nun doğal güzelliklerini ve yaşanabilir kent özelliğini öncelikle Türkiye, daha sonra da dünyaya duyurmak olduğunu ifade eden Kartlı, "Ülkemizden ve dünyadan insanları ilimize çekerek gezmelerini sağlamak, turizm anlamındaki hizmetleri geliştirmek ve kalitemizi yükseltmek, dolayısıyla ilimizin ekonomisine turizmin katkısını artırmak istiyoruz" diye konuştu.
"Yedigöller yöremiz ilimizin tabii güzellikleri açısından birinci gelen hatta Türkiye’de çok önemli doğal güzellikler arasında önde gelen bir bölge" diyen Kartlı, "Yedigöller'in şu anda yolları yapılıyor. Turizm altyapısı konusunda valiliğimizin çalışmaları devam edecek. Önümüzdeki günlerde burada bulunan işletmelerin de vatandaşlarımızın hizmetine açılarak kolaylık sağlayacağını düşünüyoruz. Bugünkü çalışmamız da bu manada" şeklinde konuştu.
Kartlı, Yedigöller’in turizm potansiyeline katkıları, nasıl değerlendirileceği konusunda görüş alışverişi için Yedigöller'e geldiklerini anlatarak, "Çalışmamızın sonuçları önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Valimiz çalışmaların sonucunu kamuoyuna aktaracak. Bolu'nun öncelikleri arasında turizmin geliştirilmesine önem verdiğini vurgulamıştı. Özellikle Türkiye'de yaz aylarında spor turizminin yapılabileceği alanların azlığı, Bolu’nun bu alanda potansiyele sahip olduğunu belirtmiştik" ifadesini kullandı.
Yedigöller'de sonbaharın güzelliklerinin yaşanmaya başladığına dikkati çeken Kartlı, şunları kaydetti:
"Ekimin son haftasına geldik. Dolayısıyla burada kahverenginin tüm tonlarını, renklerin cümbüşünü ve ahengini izlemeye başlıyoruz. Biz de fotoğraf makinemizi aldık. Özellikle doğaseverleri bu renk cümbüşünü görmeye, fotoğraflamaya ve anı olarak yanlarında götürmeye davet ediyoruz. Özellikle ekimin son haftası ve kasım ayının ilk haftasının bunun için ideal olduğunu düşünüyoruz. Yedigöller anlatılamaz ancak yaşanabilir. Dolu dolu bir gün, hafta sonu, hatta fırsatları varsa çadırlarını kurabilirler ve doğa ile iç içe bu atmosferin tadını çıkartabilirler."
Yedigöller'i görmek için yurt içi ve dışından gelen tatilciler, Yedigöller'de yaşanmaya başlayan renk cümbüşüne hayran kaldıklarını, doğanın adeta kendilerini büyülediğini dile getirdi.
