Adalet inancının yok olması, siyasal toplumu bir arada tutan bağların kopmasıyla sonuçlanıyor. Adalete güven kaybolduğu zaman "kendi hakkını kendin al" kuralı işliyor. Bu kural işlediği zaman "toplum anarşiye mahkum" oluyor.

Siyasi bir parti "Adalet" arıyor. Siyasal partilerin görevi adalet aramak değil, adaletli düzeni kurmak ve adaletin düzgün işlemesini sağlamaktır. Eğer bir siyasal parti görevini yapmaktan aciz ise siyaset yapmamalıdır.

Siyasi parti için adaletin arandığı yer, Büyük Millet Meclisi ve Adalet Saraylarıdır. Sokaklar olamaz. Sokakta adalet arayan siyasi parti "toplumun siyasal istikrarını" bozar.

Demokrasilerde bir siyasal parti iki koşulda sokağa inebilir. Birincisi seçilmek amacıyla propaganda yapar. İkincisi "direnme hakkını" kullanabilir.

Direnme hakkı adaletsizliğe karşı değil, siyasal otoriteye karşı kullanılabilir. Direnme hakkının kullanılabilmesi "siyasal otoritenin meşruiyetini kaybetmesine rağmen iktidarı devretmemesi" halinde uygulanabilir. Ki böyle bir durum şu anda mevcut değil.

Siyasal koşullar mevcut olmamasına rağmen, neden siyasal parti sokağa iniyor ?

Sebebi çok acık. Türkiye'de ana muhalefet diye tanımlanan parti siyasal işlevi yerine getiremiyor. Acz içerisinde ve siyaset üretemiyor. Türkiye'yi uluslar arası platformda küçük düşürücü davranışları uygulamaktan kaçınmıyor. Daha açık bir ifade ile ulusal politikanın, uluslar arası toplumda Türkiye aleyhine yaratacağı etkileri hesap edemiyor.

Kurulmuş anayasal hükümler var. Mahkeme, yasal ve anayasal hükümleri yok sayamaz. Hiç kimse, uluslar arası platformda Türk Devletini sorumlu tutacak davranış içerisinde bulunamaz. Bu kurala uymayanlar cezalandırılır.

Dünyadaki tüm devletler belli amaçlar ile birilerine silah veriyor. Ancak o ülke vatandaşlarından hiç biri bu durumu ülkesi ve devleti aleyhine kullanmıyor. Bizde ise devleti uluslar arası platformda, sorumlu tutacak davranışları icra etmek moda oldu.

Gazeteciler "basın hürriyeti adı altında", siyasiler "dokunulmazlık" adı altında ülkeye zarar vermekten çekinmiyor.

Gazeteci haberi kimden alıyor? Türkiye düşmanı gizli örgütlerden. Gazeteci bunu biliyor. Çünkü o da uluslar arası gizli örgütün bir parçası. Nitekim gittiği Almanya'da önce vatandaşlık veriliyor. Sonra boynuna madalyası takılıyor.

Siyasal Parti üyesi Milletvekili haberi kimden alıyor? Meçhul. Bir Milletvekili olayı neden devlet ve ülke aleyhine kullanıyor? Meçhul. Meçhul zira, yasalara karşı koruması vardı. Şimdi bu koruma yok. Milletvekili hesap veriyor.

Hesap vermenin yeri Adalet Saraylarıdır. Kararların itiraz ve temyiz usul ve esasları yasalarda mevcut olup sokaklar değildir.

Sanığı korumak amacıyla, Siyasal Parti liderinin "adalet arıyorum" diyerek yollara düşmesi, hukuki ve siyasi bilgi zaafiyetini gösteriyor.