Siyasal toplumun en üst ve egemen kurumu Devlet olarak ortaya çıkıyor. Devlet kurumlar üstü bir kurumdur. Daha üst bir egemen kurum olamaz.Devlet, temel hak ve özgürlükler (Doğal Hukuk) dışında her konuda karar alabilir ve uygulayabilir.

Buna rağmen Devleti temsilen Bakanlar Kurulu "terörist örgüt PKK'yı muhatap alıyor ve silah bırak çağrısı" yapıyor.

Egemen kurum olan Devlet egemenliğinin gereği olarak teröristleri muhatap almaz, "silah bırak" diye çağrı yapmaz. Gider teröristi bulur ve etkisiz hale getirir. Eğer Devlet teröristi muhatap alırsa egemenliğiden taviz vermeye başlıyor demektir. Terörist örgüte verilen tavizler sonunda terörist örgütü meşrulaştırır.

PKK adı altında illegal faaliyetlerini sürdüren teröristlerin arkasında Batı güçlerinin olduğu biliniyor. Batı meşru zeminde Türkiye'ye kabul ettiremediği konuları bu örgütü kullanarak gerçekleştiriyor.

Ancak ortaya telafisi imkansız SOSYOLOJIK sorunlar çıktı. İki toplumun bir arada yaşaması giderek zorlaşıyor. Kürt eliti bu durumun farkında değil. Şimdilik sistemi ayakta tutan "ekonomik entegrasyon". Son olaylar ile birlikte ekonomik entegrasyonun hızla bozulduğu görülüyor.

Her yol denenmiştir. Başarılı olan tek yolun silah olduğu yaşanan tecrübelerden anlaşılıyor. Devlet, kendine karşı çıkan illegal örgütü son teröriste kadar yok etmedikçe başarıya ulaşamaz. Moskova'daki KIZIL MEYDAN unvanını kafası kesilen asilerden alıyor. Rusya egemenliğinden taviz vermedi,vermiyor. Egemen devlet olarak yaşamasını beceriyor. Türkiye de radikal tedbirler almak zorunda.

Son söz söylenmiş, son tavizler verilmiştir. Silah kullanmaktan başka çare kalmamıştır.