Hükumet Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya yatırım seferberliğine başladı. Amaç iş yeri üreterek bölgede mevcut işsizliği azaltmak. Gençlerin dinamik gücünü ekonomiye kazandırmak.
Devletin yatırım girişimi yeni değil. Rahmetli Özal başlattı. Rahmetli Ecevit devam ettirdi. Ancak sonuç alınamadı. Önemli sebep anarşidir.
Anarşi önlenmiş olsa dahi bu yörelerde ekonomik gelişme başarılamaz.
Ekonomide "dengesiz gelişme kanunu" diye doğal bir kural vardır. Ekonomide ileri bölgeler daha hızla ilerliyor. Geri yöreler gelişmiyor. Siyasal birlik sayesinde geri yöreler, gelişmiş yörelerin ekonomik artığından pay alabiliyor. Çünkü ekonomik gelişmenin temel faktörü sanayileşme.
Sanayi yöreleri, tarımsal yörelerin nitelikli emeğini kendine çekiyor. Zira nitelikli emek tarımsal bölgelerde iş bulamıyor.
Tarımsal yörelerin tasarrufları, bankalar kanalıyla sanayi bölgelerine akıyor. Zira tarımsal üretimin sermaye massetme kapasitesi çok düşük.Bu nedenle sermaye tarımsal yörelerden turizm ve sanayinin geliştiği yörelere doğru akıyor. Bu akımı nitelikli emek takip ediyor.
Mezkur yörelere yapılan yatırımın en önemli sorunu pazara uzaklık. Pazardan uzaklaştıkça maliyet artıyor. İşletmenin rekabet gücü kayboluyor.
İmalat aşamasında sorunlar var. Tarımsal yörelerde nitelikli emek bulunamyor. Elektrikçi, eloktronik uzmanı, mekanik ustası, imalat mühendisi gibi üretimi verimli hale getirecek yetişmiş elaman tedariki sorun yaratıyor.Gelişmiş yörelerden nitelikli emek temini ise pahalı oluyor.
Hiç bir fabrika ihtiyaç duyduğu yardımcı maddeleri kendisi üretemez. Yan sanayi desteği olmadan üretimde marjinal maliyetler düşürülemiyor. Fizibilite hesapları realiteye uymuyor.
Bu nedenle mezkur yörelerde verimli sanayinin kurulması söz konusu dahi olamaz. Sanayileşme adına yapılan teşvikler kaynak israfından başka bir sonuç yaratmaz.