Her şeyin başı eğitimdir. Eğitimde başarılı olamayan ülkelerde, önce çürüme hızlanıyor. Sonra, siyasal toplum çöküyor. Türk eğitim sistemi, ülkede yaşanmakta olan sorunların temelini oluşturuyor.

Ulu Önder Atatürk laik eğitim sistemini kurmuş ve ülke, ekonomi ve teknolojide aşama kaydetmişti. 1936 yılına gelindiğinde, Türkiye uçak yapıyor ve Avrupa’ya ihraç ediyordu. Zırhlı araç üretimine başlamıştı. Bu başarının gerisinde eğitim vardı.

1946-1949 yılları arasında Amerika ile yapılan gizli anlaşmalar ülkeyi felakete götürmeye başladı. Bunların başında Fulbright Anlaşması geliyor. Denilebilir ki, Türkiye, eğitim sistemini Amerika’ya teslim etti. Kurulan eğitim komisyonunda 8 kişi bulunuyor. 4 ü Türk, 4 ü Amerikalı. Başkanın iki oyu var ve Başkan Amerikalı. Gerisini siz düşünün.

70 yıl içerisinde, Amerikalılar, Türk eğitim sistemini kendilerine benzettiler. Dünyada en kötü eğitim sistemi Amerika’dadır. Amerikan Halk Mektepleri cahil üretir. Amerika’nın önde gelen aileleri çocuklarını ilk okuldan itibaren özel kolejlere verir.

Bizde de aynısı oldu. Halk Mekteplerimiz, cahil üretiyor. Bunu gören orta sınıf, çocuklarının eğitimi için özel mektepleri tercih ediyor.

Dünyada en iyi eğitim, Finlandiya’da yapılıyor. Finlandiya Eğitim Bakanı ''Eğitim sisteminde özel okul olmaz'' diyor.

Türkiye eğitim reformunu, eğitimdeki Amerikan etkisini kaldırmakla yapabilir. Öncelikle, 1946-1949 yılları arasında Amerika ile yapılan, eğitim anlaşmalarının tamamını kaldırmakla işe başlanmalıdır.

Eğitimciler bilir. Sürekli değişen eğitim sisteminin gerisinde Eğitim Komisyonu vardır. Eğitim bakanlarının biri gider, diğeri gelir. Eğitim Komisyonu ise sürekli, perde arkasından işleri düzenler.

Türkiye, ABD Başkanı Nixon ile aleniyet kazanan eğitim sisteminin kurbanı oldu. Nixon, Rusya’yı Güneyden Türkiye-İran-Afganistan ve Pakistan ile kuşatma peşindeydi. Adına YEŞİL KUŞAK PROJESİ deniliyordu. Bu amaca hizmet etmek için, Amerikan etkisindeki Eğitim Komisyonlarına ''DİNİ EĞİTİME GEÇİN'' talimatı verdi.

1980 darbesi ile iktidara gelen EVREN PAŞA Hükümelerinin ilk işi dini eğitime önem vermek oldu. İmam Hatip Liseleri çoğaltıldı. Tarikatlara izin verildi. İngilizce tedrisat yapılan Üniversiteler kuruldu.

Daha sonra gelen Hükümetler, Amerikan politikasını uygulamayı marifet saydılar. Amerika, ülkede EZBERCİ, EKONOMİDEN VE AHLAKTAN KOPUK, okumuş cahiller üreten işe yaramaz eğitim sistemini, kurmakta ve geliştirmekte zorlanmadı.

Milli eğitim acil reform bekliyor. Yoksa, Ülke felakete doğru gidiyor.