Ekonomik anlamda eğitim, İNSANA YATIRIM olarak mana taşır. Eğitim için para ve zaman harcanıyor.

Eğitim alan kişi, uzmanlık dalında iş bulamaz ise, eğitime harcanan zaman ve para heba olur. Bedelini, hem eğitim alan kişi ve hem de siyasal toplum öder.

1980 darbesinden sonra, İmam Hatip okullarına önem verildi. Proje Amerika'dan geldi. Yeşil Kuşak Teorisine göre, Rusyayı Güneyden kuşatmak isteyen ABD, başta tarikatlar olmak üzere dini kurumları ve dini eğitimin öne çıkarılması için büyük paralar harcadı. Başarılı oldular. Feto ve İmam Hatip Liseleri yaşanan örneklerdir.

1990 yılında, Sovyetlerin dağılmasına rağmen, Batı'nın din tabanlı tarikatları ve dini eğitimi desteklemsi durmadı. Bu kez amaç Türk Toplumunu ''cahil bırakmak'' idi. Zira cahil toplumlar, dini değerleri kullanarak kolay idare ediliyor.

Gelen iktidarlar, Amerikan Politikasını uygulamakta sakınca görmediler. AKP iktidarı ''kendine arka bahçe yaratıyorum'' diyerek, Amerikan Politikasına milli içerik kazandırdı.Türkiye, İmam Hatip Liseleri ile donatıldı.

Siyasiler sonucu hesap edemediler. İmam Hatip Lise mezunlarının ekonomide karşılığı yok. Her yıl, milyonları bulan İmam Hatip Lise mezunları ''İŞSİZLER ORDUSUNA'' katılıyor. Zira, imam kadroları dolu. 140 bin kadrolu imam ülkeye fazla geliyor. Kaldı ki, kadınlardan imam dahi olmuyor.

İmam Hatip Lise mezunları, okul bitince meslek sahibi olmadıklarını anlıyor. Büyük bir hayal kırıklığı ile meslek kazanmak üzere Üniversiteye girmeye çalışıyor. Fen ve matematik bilimlerinde başarılı olamadıkları için, yüzde 14'ü üniversiteye girebiliyor. Gerisi, ekonomide amele olarak iş bulabiliyor. Eğitime harcanan zaman ve para heba oluyor.

Toplum Mühendisliğinde ''belirsizlik katsayısı'' çok yüksektir. Nasıl sonuç vereceğini kestirmek güçtür. Arka bahçe kuruyorum derken, muazzam bir direnç ile karşılaşmak da mümkün olabilir.

Nitekim, Diyanet İşleri Başkanlığı ''Neden en çok DEİST, İmam Hatip Liselerinden yetişiyor'' sorusuna, tahkikat açtı cevap arıyor.

Formun Üstü