Bu gün yayınlanan rakamlara göre, Ağustos 2108 Ayında Cari fazla verdik. Cari işlemler fazlası 2,5 milyar doları aşıyor.

Böyle olacağı biliniyordu. Kurlardaki şok artış, ithalatı azaltıyor ve ihracat arttırıyordu. Haziran ayında, cari acık geçen yıla göre 2,9 milyar dolar azalmıştı. Kur etkisi, kendini Ağustos Ayında gösterdi ve cari fazla oluştu.

Eylül Ayında benzer sonuçla karşılaşabiliriz. Zira, ithal mallarının yapısı değişiyor. İnşaat sektörüne yönelik, ithalat hızla azalıyor. Lüks tüketim malları ithalatı da azalıyor. İhracatta artış devam ediyor. Turizm, rekora koşuyor.

Bizi yakından ilgilendiren, ödemeler bilançosundaki "sermeye dengesi" hesabıdır. Ağustos Ayında bu hesap açık verdi. Maalesef portföy yatırımlarında 1,7 milyar dolar çıkış gerçekleşti. Bu çıkışın yarısı, ülkede yerleşik kişiler tarafından yapılmış. Diğer yarısı yabancı yatırımcıların parası.

Türkiye'de yerleşiklerin yurt dışına para aktarması "sermaye güvenlik sendromundan" kaynaklanıyor. Türkiye'nin bu sendromu aşması lazım.

Sevindirici taraf ise, en kötü ayda dahi ülkeye kalıcı nitelikte 877 milyon dolar tutarında doğrudan sermaye girişinin gerçekleşmesidir. Bu rakam hesaba katıldığında sermaye hareketlerindeki negatif değer bir milyar dolar civarında kalıyor.

Cari fazladaki pozitif değer, sermaye dengesindeki negatif değeri karşılıyor.

Yukarıdaki rakamlar, kurlara pozitif olarak yansıyacaktır. Olağanüstü bir durum (siyasi otoritenin ekonomi konusunda konuşması) olmaz ise dolar 6 TL kur seviyesini aşağı kırabilir.

Takipçilerim, Borsa İstanbul endeksini iyi analiz etsinler. Endeks yükselme eğilimine girdiği taktirde, kurdaki düşme devam edecektir. Kritik nokta 100 bin olup. Kırıldığı taktirde dolar kuru 5,5 seviyesine inebilir.