Sosyal medyada, ekonomik çöküntü bekleniyor diye söylem var. Bu söylem, eski Hazine Md. Mahvi Eğilmez'e mal ediliyor. Şahsen, Mahvi Eğilmez'in, reel ekonomi hakkında, böyle bir söylemi içeren makale yazacağına ihtimal vermiyorum.

Ekonomik çöküntü dönemlerinde, üretim düşer. Mal sıkıntısı başlar. İkili fiyat dediğimiz karaborsa oluşur. Döviz kaybolur. Fiyatlar uçar. Ufukta böyle bir durum görünmüyor.

Korona virüs (kovit-19) nedeniyle, ekonomik durgunluk olacağı kesin. Ancak, bu durum ekonomik çöküntü olarak sonuç vermez. İşsizlikte artış olacak. Zaten var idi. Bizdeki işsizliğin nedeni, nüfus artışına ve dışarıdan göç almamızdan kaynaklanıyor.

Üretimde beklendiği gibi düşme olmayacak. Tarımsal üretim durmaz. Çay yaprakları büyür, fındık bahçesi yeşerir, zeytin ve portakal ağaçları çiçek açar. İncir tarlaları ve üzüm bağları boş durmaz. Sera ürünleri de üretilmeye devam eder. Hepsinde üretim, tüketimimizden fazla ve ihraç ediliyor.

İthalatımızın en önemli kalemi petrol idi. Fiyatı yarıya düştü. Bu avantaj, enerji maliyetlerimizi de düşürecek. Uluslararsı ticarette karşılaştırmalı maliyetlerde bize avantaj sağlayacak.

İhraç ettiğimiz ürünler, emek yoğun üretime dayanıyor. İhraç pazarımızın yüzde 50 si AB ülkeleri. Bu ülkeler, bizden ihtiyaç duydukları ürünleri ithal eder. Fransa çorap üretmiyor. Bizden ithal ediyor. Ekonomik durgunluğa rağmen Fransız çorap giymeye devam edecek. Bu nedenle, durgunluk ihraç ürünlerine yansımayacaktır. İhracata dayalı sanayi üretiminde artış bekliyorum.

2020 yılı Ocak ve Şubat Aylarında sanayi üretiminde yüzde 10 ile yüzde 25 arasında artış oldu. Bu artış, ilk çeyrekteki ekonomik büyümeye yüzde 5 den daha çok yansıyacaktır. Sadece üç aylık rakam, reel ekonomi çökecek diyenleri yalanlıyor.

Sorunun hizmet sektöründe olacağı muhakkak. En fazla turizm etkilenecek. Turizm gelir ve giderleri arasındaki denge beklendiğinden daha yüksek seviyede kurulacak. Zira, koronavirüs yüzünden umre ve haç seyahatlerine harcanan para ülkede kalacak. Türkler, İtalyaya seyahat etmeye korkacak.

Turizmin ulusal hasılaya katkısı 32 milyar dolar. Oransal olarak yeri yüzde 4 civarında. Yüzde 50 azalsa, büyümeye etkisi yüzde ikiyi geçmez. 

Bu krizden avantajlı çıkacağımızı iddia ediyorum. Bizim en öneml sorunumuz Tasarruf dar boğazı idi. Türkler kriz zamanlarında, tüketimini tehir ediyor ve aşırı tasarruf ediyor. Bu yıl halk daha çok tasarruf edecek ve tasarruf dar boğazı aşılacaktır. 

Türk ekonomisi çökecek diyenler art niyetli. Ya da Türk ekonomisinin potansiyelini bilmiyor. Zira, İMF ve DÜNYA BANKASI, 2020 yılında, Türk ekonomisinin pozitif büyüyeceğini yazıyor.