Üretimin yapıldığı reel kesimde işler yolunda gidiyor.
Nisan Ayı esas alınarak yapılan TUIK rakamlarına göre; son bir yılda, 858 bin ilave istihdam yaratılmış. Yani, ilave işçiye iş verilmiş. İlave işçiye iş veren bir ekonomide "işler yolunda" gider. Zira iş kötüye gittiği zaman, ilk önce çalışanın işine son verilir.
Muhalif kesim "Türkiye'de üretim yapılmıyor" söylemini dilinden düşürmüyor. Cevabı en kolay, istihdama katılan 29 milyon insan veriyor. Türkiye'de 29,8 milyon insan her gün üretime katılıyor ve katma değer üretiyor.
Türkiye'de istihdamın şekli de değişiyor. Tarımda ve inşaat sektöründe istihdam azalıyor. Sanayi ve hizmetler sektöründe artıyor. İstihdamın azaldığı kesimlerde sorun oluşur. Nitekim, tarımsal kesim şikayet ediyor. İnşaat sektörü zor günler yaşıyor.
Tarımsal kesimde istihdam azalışı, köylerin neden boşaldığını açıklıyor. Tarımsal kesimdeki üretim artışı, limitine ulaştı. Daha fazla üretim yapılamıyor.
Tarımsal üretimin başka bir çıkmazı daha var. Tarımsal ürünün çok üretilmesi, daha çok gelir sağlamıyor. Tipik örnek "fındıkta" yaşanıyor. Fındık az üretildiği zaman, fiyatı artıyor, üretici daha çok gelir elde ediyor. Fındık, çok üretildiği zaman fiyatı düşüyor ve elde edilen gelir azalıyor.
Reel ekonomide işler yolunda olmasına rağmen, finansal kesimde sorunlar yaşanıyor.
Finansal sorun, gecikme ile reel ekonomiye yansıyacaktır. Bunların başında kur, faiz ve fiyat artışları geliyor. Görev Merkez Bankasına düşüyor. Zira Merkez Bankaları "para politikaları" ile finansal piyasaları düzene sokabilir.
Son kur ve faiz artışı karşısında, MB'nin "neden hareket etmediği" soru işareti taşıyor.
Şinasi Kara