Emperyalizmin hedefinde ''ekonomik kaynakları sömürmek'' vardır. Günümüzde, ekonomik yöntemler ile emperyalizm amacına ulaşıyor. Bunların başında para ve sermaye piyasaları geliyor.

Para ve sermaye piyasaları yoluyla, ülkeler adeta soyuluyor.

1. Para ikamesi sorunu yaratılıyor. Dolarizasyon olarak sonuç veren bu yöntem sayesinde, ülke kaynakları adeta kazandaki delikten akar gibi dışarı akıyor. Zira, ülkeye giren her birim yabancı paranın tutulması karşılığında ülke dışarı faiz ödüyor. Parayı tutanın sıradan vatandaş ya da kurum olması fark etmiyor.

2. Rezerv para tutma sistemi, emperyalistin yararına işliyor. ''Rezerv para tutma düzeni'' kurduruyor. Öncelikle rezerv artışının iyi bir şey olduğunu halka kabul ettiriyor. En çok kullanılan ekonomi cahili siyaset adamlarıdır. İktidardakiler, rezervimiz yüksek diye övünüyor. Rezerv azalmasını, muhalefet kötü bir şey diye ileri sürüyor. Her ikisi de yanıldıklarını bilmiyor. Rezervler arttıkça, ülkeden dışarı doğru kaynak akımı da hızlanıyor.

3. Sermaye piyasaları birbirlerine entegre ediliyor. Bu sayede, uluslararsı sermaye akımları serbest bırakılıyor. Hangi sektörde kar yüksek ise, emperyalist ülke o sektördeki şirket hisselerini sermaye piyasası kanalından satın alıyor. Ya da doğrudan sahibinden satın alarak egemenlik kuruyor. Ulusal isim taşıyan şirketin aslında, emperyalist ülkeye ait olduğunu vatandaş bilmiyor. Ülkede kazanılan kar, ana ülkeye transfer ediliyor.

4. Finansal egemenlik, siyasal egemenliği etkiliyor. Bu nedenle, emperyalistlerin hedefinde bankalar vardır. Bankaların bankası hüviyetindeki Merkez Bankası elde edildiği zaman, emperyalist tam anlamıyla ekonominin şah damarını ele geçiriyor. Merkez Bankasına ulaşamaz ise ''piyasa yapıcı bankaları'' satın alarak amacına ulaşıyor.

5. Borçlandırma yöntemi sonlanmadı. Emperyalizm, borç vererek faiz geliri elde etme yönteminden vaz geçmedi. En çok kullanılan metod devleti borçlandırmak.Devlet borçları garantili ve gelecek kuşaklara aktarılıyor. Ayrıca, borç veren emir verme fırsatı yakalıyor. İkinci sırada bankalara açılan krediler var. Dışarıdan borç alan bankalar, halkın ekonomik artıklarını dışarı akıtan kurumlara dönüşüyor.

6. Verimsiz yatırımların finansmanı. Ülkeler kaynaklarını verimsiz yatırımlara aktardığı taktirde, dışarıdan borçlanmak zorunda kalıyor. Emperyalist, perde arkasından ülke kaynaklarının çar-çur edilmesini sağlayacak düzeni kuruyor. Sosyolojik değer yargılarına hitap eden görsel yatırımlardan herkes memnun. Ancak, borçlanma nedeniyle, kazandaki delikten su akmaya devam ediyor.

7. Para ve sermaye piyasaları yetersiz kalırsa, doğrudan işgal başlıyor. Terörizm bahane. Afganistanda, Amerikan askerleri ''Lityum madeni bulunan dağlara'' üs kuruyor. Zira lityum pilleri, geleceğin taşınabilir enerji kaynağı olarak görülüyor.