Bu gün Ordulular büyük bir coşku ile Sn. Cumhurbaşkanını karşıladılar. Yağmur altında, sabırla onu dinlediler. Fakat beklediklerini bulamadılar. Zira, Sn. Cumhurbaşkanı fındık konusunda tek söz dahi etmedi.
Aslında iyi de oldu. Fındık, serbest piyasa adı altında çok daha önceden "alaverecilerin" insafına bırakılmıştı. Buna rağmen Ordu Halkı, Ordu'daki tüm Belediyeleri Ak Partiye armağan etmişti. Şimdi yaptığının mükafatını alıyor.
Halbuki fındık serbest piyasaya bırakılacak ürün değil. Serbest piyasanın oluşabilmesi için alıcı ve satıcıların "fındık fiyatını etkileyecek büyüklükte olmaması" gerekiyor. Fındık piyasasında ise satıcı sıfatındaki müstahsil yüz binler ile ölçülüyor. Alıcılar ise bir elin parmakları kadar azlar ve aralarında tekel kuruyorlar. Fındığı istedikleri fiyata satın alıyorlar.
Fındık basit bir ürün değil. Ülkeye yılda 2,5 milyar dolar döviz kazandırıyor. Dünya'daki fındık üretiminin yüzde 75'i Türkiye'de yapılıyor. Milli bir ürün. Desteklenmediği zaman, alavereciler fındık fiyatını düşürüyor. Ülkeye daha az döviz giriyor. Ülke topyekun zarar ediyor. Edilen zarar milyar dolar ile ölçülüyor.
Fındıkçının işi zora girdi. Kara, kara düşünüyor. Ümidini kaybeden Ordulu "göç hazırlığı" yapıyor.