Dünya kötüye gidiyor. Çevre kirleniyor. Biyolojik denge bozuluyor. Karbon dioksit seviyesi yükseliyor. Küresel ısınma önlenemiyor.

Küresel ısınma ile berber, donmuş metan gazının erimesinden korkuluyor. Sibiryanın altında donmuş metan gazı dağları var. Dünya ısınınca, donmuş gaz çözülebilir. Çözülür ise, havaya uçar ve yeni bir tabaka oluşturarak, ısınmayı artırabilir. Dünyanın ısısı 150 dereceyi aşar. Yaşam sonlanır.

Mücadele edilebilir mi ?

Mümkündür. Bilimsel bilgi ile çözüm üretilebilir. Zira metan gazını dönüştüren mikro organizmalar mevcut. Fakat miktarı az.

Prof Dr. Ali Demirsoy ''kritik noktanın 2035 de görüleceğini'' yazıyor. Bu tarihten sonra, dönüşü mümkün olmayan yola girileceğini ifade ediyor.

Homo Sapiens, yani insan soyu bunu başarabilir mi ? Hayır.

Reyjavik'de yapılan toplantıda ''Homo sapiens, yani yaşayan insan soyunun, hastalıklı bir beyin ile doğduğu'' kabul edildi.

Din adamları bu hastalıklı beyni, olgunlaşmadan daha hastalıklı bir yapıya dönüştürüyor. Bilimden, teknolojiden uzaklaşıyor. İnsana, doğaya ve topluma zarar veren zombiler ortaya çıkıyor.

Çocuk hangi toplumda doğmuş ise o toplumun inanç sistemine kurtarıcı olarak sarılıyor. Hıristiyan bir toplumda doğan çocuğa, Yahudi Meryemden doğan İsa'yı ''Allahın Oğlu'' diye kabul ettirmek kolay. Kabul etti mi beyin ilk darbeyi alıyor. Aynı durum, diğer dinler için de söz konusudur.

Yedi yaşına gelinceye kadar hurafeler ile belsenen beyin, bir daha iflah olmuyor. Bilimsel bilgi üretemiyor. İnsanın acil olarak BİLİMSEL BİLGİ üretmesi şart. Zira, doğadaki kötüye gidiş durdurulamıyor.