Türkiye'nin sanayileşme hamlesinin gerisinde Rusya vardır. Her dönemin en önemli teknolojileri Ruslar tarafından Türkiye'ye verilmiştir. Kurtuluş Savaşı Rusların verdiği top, tüfek, mermi ve altın ile kazanılmıştır.
Stalin'in yaptığı tarihi hata Türkiye'yi, Batıya mahkum etti. Bu mahkumiyet bize çok pahalıya mal oldu.
1950 li yıllarda Türkiye dünyaya uçak satıyordu. 1952 yılında Natoya girdikten hemen sonra mevcut uçak fabrikası kapatıldı. Uçaklar toprağa gömüldü. Geçen yıl, toprakta gömülü Türk malı uçaklar çıkarılıyor. Tarih utancını yaşıyor.
1950 yılında, Amerikan uzmanlar Türkiye hakkında tavsiye edici rapor yayınlıyor. Raporda Türkiye'nin ağır sanayi yapmasına gerek yok deniliyor.Türkiye "kazma, kürek gibi tarımsal araç ve gereç üretimi" ile yetinmeli deniliyor.
Türkiye, Batı'nın sanayi ürünlerine karşı tarım ürünü ticareti yapıyor ve dış ticaret sürekli açık veriyordu. Böyle gidemezdi. Rahmetli Başbakan Menderes "sanayileşme için çabalıyor" ve Batılı müttefiklerinden sanayi üretimine ilişkin teknoloji konusunda yardım istiyordu. Batı ise tüm taleplere, cevap dahi vermiyordu.
Rahmetli Menderes kararını verdi. 10 adet fabrika kurulması konusunda Ruslar ile anlaştı. 30 Mayıs'da Rusya'ya gidecek ve fabrikaların kurulmasına ilişkin anlaşma imzalanacaktı. Fakat 27 Mayıs'da darbe yapıldı. Batı'nın politikasına karşı geldiği için Başbakan Menderes asıldı. Tarih utanıyor.
Sanayileşme hamlesi durmadı. Rahmetli Demirel "Büyük Türkiye" derken, amacı "sanayileşmiş Türkiye" idi. Demirel Ruslar ile yapılan anlaşmayı imzaladı. Ruslar Türkiye'de 10 adet fabrika kurdular. Ancak, Demirel şapkasını bir kaç kere aldı, gitti ve geldi.
Seydişehir Alüminyum Fabrikası, Aliağa Rafinerisi ve İskenderun Demir Çelik tesisleri Ruslar tarafından kuruldu. Rusların kurduğu, orman ürünleri ile ilgili fabrikalar da var. Türkler bu fabrikaları kopya ederek "daha verimli" hale getirdiler. Sanayi Kültürü ülke çapında yayıldı.
Ruslar şimdi Akkuyu Nükleer Santralini kuruyor ve 2023 yılında Santralin üretime açılacağını beyan ediyor.
Batı kızgın. Ve de şaşkın. Batı, sadece nükleer santrale karşı çıkmıyor. Klasik silah sanayine de engel oluyor. Nitekim, Avusturya şirketi ile sözleşmesi yapıldığı halde Altay Tanklarının motorunu Türkiye'ye verdirmiyor.
Kritik teknolojileri Türkiye Rusya'dan alabiliyor. Türkiye ile Rusya'nın tarihten gelen kader ortaklığı devam ediyor.