Silah üreten ülkeler, yakaladıkları teknolojiyi birbirlerine göstermek amacıyla her fırsatı iyi değerlendiriyor. Ülkeler, topyekün savaşa girmeden önce, nasıl bir silah ve güç ile karşılaşacaklarını bilmek istiyor. Siyasal boşluk ortaya çıktığı zaman, bu fırsat çok iyi değerlendiriliyor.
Uluslar arası politikada bu durum "SAVAŞIN OYUN ALANI" teorisi ile açıklanıyor.
Teorinin uygulanması için şartlar var.
1. Oyun alanı seçilen siyasal toplum içerisinde siyasal boşluk meydana gelmelidir. Terörizm, bu boşluğun oluşumunda en önemli göstergedir.
2. Oyun alanı olarak seçilen ülke ekonomisi, dünya üretimini etkileyecek boyutta büyük olamaz. Olur ise, savaşın etkileri uluslar arası ekonomiye darbe vurabilir. Herkes zarar görür.
3. Silah üreten ve uluslar arası topluma silah satan ülke savaşın oyun alanı olmaz.
4. Meydana gelecek göçlerin, silah üreten ülkelere yönelmesini önleyecek tampon ülke ya da ülkeler mevcut olmalıdır.
5. Savaşın oyun alanında kullanılan silahların, silah satan ülkelere zarar verecek boyutta olmaması gerekir. Nükleer silahlar gibi etkisi yüksek silahlar savaşın oyun alanında kullanılamaz.
6. Savaş oyunları, bir çeşit reel askeri manevra gibi yürütülmelidir. Savaş masrafları, oyuncunun ekonomisine yük getirmemelidir. Kendi üretmediği silah ile oyun alanına girilmez.
7. En az asker zayiatı ile oyun oynanmalıdır. Mümkünse "vekalet savaşı" tercih edilmelidir.
Suriye'deki yaşanan olaylar, Savaşın Oyun Alanı teorisine uyuyor. Silah üreten ülkeler, Suriyeyi Savaşın Oyun alanı olarak kullanıyor. Çin dahi, bu oyuna girmek için sebep arıyor.
Suriye'deki savaş oyunlarında, bazı geçekler ortaya çıktı.
-Uçağın savaştaki rolü sonlanmış. Füzeler "hava kalkanı" yaratıyor. Uçakları kuş gibi avlıyor. Uçak gemisi ile dünyada uçağa bağlı güç üstünlüğü olan Amerika'nın silah gücü önemini kaybetmiş.
-Ulu Önder Atatürk'ün "Istikbal Göklerdedir" sözü fiilen yaşanıyor. Insansız Hava Araçları istihbaratı kolaylaştırıyor. İHA üretemeyen ülkenin, savaş gücünden söz edilemiyor. Bu araçlar, sahadakı her şeyi merkeze aktarıyor. Uzaktan, nokta atışı ile hedefler imha ediliyor.
-Kahramanlık işe yaramıyor. Silah teknolojisinde üstün olan kazanıyor. Oyuncuların, savaş sanayine daha çok ekonomik kaynak aktarması gerekiyor.
İkinci Dünya Savaşından önce, İspanya Savaşın Oyun Alanına dönmüştü. Şimdi, benzer durum Suriye'de yaşanıyor. Ufukta, genel bir savaş riski ortaya çıkmadıkça, Suriye sorunu çözüleceğe benzemiyor.