Değerli okurlarım, bugün Ak partiye oy verenlerin büyük bir kısmı dahi Ortadoğu da ve Suriye de çıkabilecek bir savaşı istemiyor. Bu durum anketlerde de kendini göstermektedir.
Bugün Ortadoğu haritasını göz önüne aldığımızda Şii lider ve mezhebine hasıl olmayanların, arap baharı ve demokrasi gelecek düşüncesiyle ülkelerin önce haklarını bölünüyor ve Şii mezhebinde olmayan liderler derhal katlediliyor. Libya da ve Mısır da olduğu gibi.
Peki bunun sebebi ne olabilir;
Hani Israil’in ve ABD’nin en büyük düşmanı İran’dı? Peki İran’ın devlet başkanı Ahmedi NEJAD neden hala tahtında oturuyor. Hepimiz de biliyoruz ki İran’ın lideri Ahmedi NEJAD Şii mezhebindendir. Amerika Şii mezhebine ait olan İran lideri  Ahmedi NEJAD için, benim en büyük düşmanım derken yıllarca işgal ettiği ve yerle bir ettiği Irak’a neden Şii mezhebine ait Nuri El-Maliki’yi getirdi. Şii mezhebinden olan liderler otomatik olarak Ortadoğu da güçlenmiş bulunmaktadırlar. Bunun sebebi de ABD’nin Ortadoğu da mezhepler savaşı çıkarmak istemesidir. Bakınız, Ortadoğu ülkeleri, Arap ülkeleri ileri demokrasi, halklara eşitlik, adalet söylevleriyle karıştırılırken ve durduk yerde bu ülkelerde iç savaş çıkartılırken aylardır en zayıf halka olan Suriye’nin ve Suriye lideri Beşer ESAD düşürülememektedir. İşte bunun da sebebi Beşer ESAD’ın Şii mezhebinden olmasıdır.
Şimdi sıkı durun, güney ve güneydoğu komşularımızın liderleri de Şii mezhebinden olup onları orada tutan güç ABD’dir. Asıl hedef TÜRKİYE’ dir. 
İşte Türkiye bu noktada ABD’nin ve İsrail’in oyununa gelmemelidir. Ortadoğu da güçlenen şii mezhebine ait Şii mezhebi liderleri ülkelerini PKK’ya destek vererek yönetiyor. Yani bugün İran, Irak ve Suriye PKK ya açık destek vermektedirler. Bunların hepsi bir savaş oyunudur.
 
Irak lideri Nuri El-Maliki Rusya’ya yapmış olduğu ziyarette savunma alanında Rusya’nın yardımına ihtiyacımız var demektedir. Ve son günlerde ki Türkiye – Rusya gerginliğini fırsat bilerek Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesini desteklemiyoruz diyebilmektedir. Rusya lideri PUTİN ise bu görüşü desteklemektedir.
Şii lideri Sadr, olası bir etnik ve mezhep savaşına karşı ülkeleri uyarmıştır. Boşluğun merkezi Irak’tır. Irak ta yaşanan Şii, Kürt ve Sünni ilişkilerinin düzelmesi gerekmektedir. Türkiye’de başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Şii mezhebinin yükselişini görebilmekte ve bundan eza duymaktadır. İşte bu nedenle sınırımıza en uzun sınırı olan komşumuz Suriye’nin lideri diktatör ESAD’ın gitmesini istemektedir. Ancak bunu isterken ateşle oynadığını da görmesi gerekir. Olası bir mezhep savaşlarında kuşkusuz karlı çıkacak olanlar silah tüccarları ve bunlara ait devletlerdir.   
GÜNÜN SÖZÜ: ASIL OLAN, DELİLLERE TABİ OLMAKTIR. KİŞİLERE TABİ OLMAK CAİZ DEĞİLDİR, HARAMDIR… 

Değerli okurlarım, bugün Ak partiye oy verenlerin büyük bir kısmı dahi Ortadoğu da ve Suriye de çıkabilecek bir savaşı istemiyor. Bu durum anketlerde de kendini göstermektedir.

Bugün Ortadoğu haritasını göz önüne aldığımızda Şii lider ve mezhebine hasıl olmayanların, arap baharı ve demokrasi gelecek düşüncesiyle ülkelerin önce haklarını bölünüyor ve Şii mezhebinde olmayan liderler derhal katlediliyor. Libya da ve Mısır da olduğu gibi.Peki bunun sebebi ne olabilir;
Hani Israil’in ve ABD’nin en büyük düşmanı İran’dı? Peki İran’ın devlet başkanı Ahmedi NEJAD neden hala tahtında oturuyor. Hepimiz de biliyoruz ki İran’ın lideri Ahmedi NEJAD Şii mezhebindendir. Amerika Şii mezhebine ait olan İran lideri  Ahmedi NEJAD için, benim en büyük düşmanım derken yıllarca işgal ettiği ve yerle bir ettiği Irak’a neden Şii mezhebine ait Nuri El-Maliki’yi getirdi. Şii mezhebinden olan liderler otomatik olarak Ortadoğu da güçlenmiş bulunmaktadırlar. Bunun sebebi de ABD’nin Ortadoğu da mezhepler savaşı çıkarmak istemesidir. Bakınız, Ortadoğu ülkeleri, Arap ülkeleri ileri demokrasi, halklara eşitlik, adalet söylevleriyle karıştırılırken ve durduk yerde bu ülkelerde iç savaş çıkartılırken aylardır en zayıf halka olan Suriye’nin ve Suriye lideri Beşer ESAD düşürülememektedir. İşte bunun da sebebi Beşer ESAD’ın Şii mezhebinden olmasıdır.

Şimdi sıkı durun, güney ve güneydoğu komşularımızın liderleri de Şii mezhebinden olup onları orada tutan güç ABD’dir. Asıl hedef TÜRKİYE’ dir. 

İşte Türkiye bu noktada ABD’nin ve İsrail’in oyununa gelmemelidir. Ortadoğu da güçlenen şii mezhebine ait Şii mezhebi liderleri ülkelerini PKK’ya destek vererek yönetiyor. Yani bugün İran, Irak ve Suriye PKK ya açık destek vermektedirler. Bunların hepsi bir savaş oyunudur. Irak lideri Nuri El-Maliki Rusya’ya yapmış olduğu ziyarette savunma alanında Rusya’nın yardımına ihtiyacımız var demektedir. Ve son günlerde ki Türkiye – Rusya gerginliğini fırsat bilerek Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesini desteklemiyoruz diyebilmektedir. Rusya lideri PUTİN ise bu görüşü desteklemektedir.

Şii lideri Sadr, olası bir etnik ve mezhep savaşına karşı ülkeleri uyarmıştır. Boşluğun merkezi Irak’tır.Irak ta yaşanan Şii, Kürt ve Sünni ilişkilerinin düzelmesi gerekmektedir. Türkiye’de başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Şii mezhebinin yükselişini görebilmekte ve bundan eza duymaktadır. İşte bu nedenle sınırımıza en uzun sınırı olan komşumuz Suriye’nin lideri diktatör ESAD’ın gitmesini istemektedir. Ancak bunu isterken ateşle oynadığını da görmesi gerekir. Olası bir mezhep savaşlarında kuşkusuz karlı çıkacak olanlar silah tüccarları ve bunlara ait devletlerdir.   

GÜNÜN SÖZÜ: ASIL OLAN, DELİLLERE TABİ OLMAKTIR. KİŞİLERE TABİ OLMAK CAİZ DEĞİLDİR, HARAMDIR…