Yüreğim korkar gelecek tank seslerinden,

Kaç yiğitler gitti sayamadım geçmişten.

Ömürlere kıran girdi darbeler geldiğinden,

Analar ağlar evlatlar usul usul erirken.

 

Kızıldere’de vurdular aslanları,

Acımadan aldılar 3 fidanı,

Bunlar gibi nicelerine kıydılar,

18’ine varmadan Erdal’ımı aldılar.

 

Bir darbeye devleti sattılar,

Asa asa bir hal oldular.

İdamı helal saydılar,

Bir nesli ateşe verip yaktılar.

 

Vurulan asılan binlerce,

Genç kızken bir gecede kadın olan yüzlerce,

Hayalleri yiten, ölmeden gömülen

Daha neler var bilinmeden deşilmeden giden

 

Savaş misali kefensiz değdi bedenler soğuk topraklara

Kurumadan yerde kanlar bir yenisi aktı boylu boyunca.

Vatan için söylenmiş birilerini acıtan 3-5 cümle,

Oldu canlarına kıyılmalarına malzeme.

 

Kahrolsun faşizm tam bağımsız Türkiye,

Sebep miydi bunlar iplere sermeye

Ya da on yılda bir kapı çalıp,

Kor düşürmeye anaların yüreğine

 

İsimleri yüreklerde, silinmedi

Cesaretleri korkakları yere serdi

Hayallerindeki Türkiye çok uzaklara gitti,

Şimdi ne onlar ne de eski Türkiye’m var.

 

Kan dökerek alınmış bayrağımız,

Canlar vererek yazılmış marşımız,

Sanki bir güneş gökten doğmuş Atamız,

Cumhuriyet ondan kalan tek mirasımız.

 

Yazıktır Cumhuriyeti de astılar,

Çarşaflarla beyinleri yıkadılar,

Yolsuzlukla yeni yollar yaptılar,

Göz göre göre Türkiye’mi çaldılar.

 Bu şiiri 2008 yılında yazdım ve bugün sizlerle paylaşmak istedim. On sekiz yaşında biri olarak, o günleri yaşamadığım halde bu şiiri yazdıracak derecede yoğun duygular hissettiren yakın tarihimizdeki o olaylar elbet ki Türkiye’nin büyük bir acısı olarak akıllarda kalacaktır. Şunu biliyorum ki o günkü insanlar davalarında nesillerce hafızalardan silinmeyecek kadar güçlü bir o kadar da haklıdır bu sebeple avutulamayan o günlere has öfkeler hep içimizde var olacaktır. Yönümüzün değiştirilmeye çalışıldığı şu günlerde, pusulanın tek bir kuzeyinin olduğu beyhude çabalar içerisindeki yurttaşlarımıza hatırlatılmalıdır ki geçmiştekilerden daha büyük acılara maruz kalmayalım. Saygılarımla…

 

Not: Her çiçeğin açmaya hakkı vardır, genç bir insanın daldaki tomurcuktan zerre kadar farkı yoktur. Keşke yanlışıyla doğrusuyla çiçeklerimiz hiç solmasalardı. Solan her çiçeğe selam olsun.