Okul ödevlerini, sunumları, arkadaş buluşmalarını sık sık erteler misiniz? Hepimiz zaman zaman erteleme yapsak da bazılarımız için bu davranış gereğinden fazla gerçekleşiyor olabilir ve işimizi, başarımızı, ilişkilerimizi ve sağlığımızı zora sokabilir. Süreklilik kazandığında erteleme, bizim için rahatsız edici bir sorun halini alır. Peki sıkça erteleme yapmanızın sebebi ne olabilir?

Erteleme davranışı, kişinin görev ya da sorumluluğuna geçerli bir sebep olmaksızın başlamaması ya da tamamlamamasıdır. Aciliyet gerektiren işin yerine daha az acil veya önemli olan başka bir işle ilgilenildiği görülebilir. Erteleme davranışıyla baş edebilmenin ilk yolu sebebini bulmaktır. Sebepler ise kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazılarımız acil olan, keyif vermeyen bir işi erteleyerek daha çok keyif aldığı ve haz alacağı bir aktiviteye yönelebilir, erteleme yapmanın bir sebebi de budur. Sıkıntıya, acıya tahammülsüzlük kişi için erteleme sebebi olabilir. Uzun vadede ulaşılacak ödül yerine kısa sürede elde edilecek ödül ya da haz kişi için daha cazip gelir. Motivasyon eksikliği de ertelemenin bir nedenidir. “Bunu yapsam ne olacak ki, elime ne geçecek?” gibi cümleler işin başına oturmayı sağlamayacaktır.

Mükemmeliyetçi kişiler her yaptıklarının doğru ve mükemmel olmasını isterler. Bu yüksek standartlara ulaşamadıklarında kendilerini azarlarlar. Bu sebeple çareyi ertelemede bulabilirler. Yanı sıra yetersizlik hissi, hata yapmaktan ve başarısız olmaktan korkmak da işlerin başına geçmek veya işi bitirmekten kişiyi alıkoyabilir. Kişi korktuğunun başına gelmemesi için çözüm yolu olarak ertelemeyi görse de erteleme bizi başarısızlık, yetersizlik ve güçsüzlüğe götürebilir ve ne yazık ki korkulan başa gelir.

Zamanı etkili ve verimli kullanmak işlerin hallolmasında kolaylaştırıcı etki sağlamaktadır. Zaman yönetimini yapamamak ise kişiyi ertelemeye yönlendirebilir. Yapacağımız işe dair yeterince bilgi sahibi değilsek, verilen görev ile ilgili beklentiler görevi veren tarafından yeterince açıklanmadıysa yine erteleme davranışı ortaya çıkabilir. Bu saydıklarımıza ek olarak depresyon, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ya da kaygı bozukluğu gibi bir hastalığınız var ise bu da ertelemeye sıkça başvurmanıza yol açıyor olabilir.

Tüm bu nedenleri belirledikten sonra ise baş etme yöntemlerini belirleyebiliriz. Burada sayılacak yöntemlerin tümüne de ihtiyaç duyabilirsiniz, tek bir tanesine de, hiçbirine de. İlk baş etme yöntemimiz “yapılacaklar listesi hazırlamak”. İşinizin takibini kolaylaştıracak bir listeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Bitmesi gereken son tarihi de belirleyerek not düşebilirsiniz. Bu tarihi belirledikten sonra ve listenizi hazırladıktan sonra ise “zaman yönetimi”ne geçebiliriz. Bu iş için bugün ne kadar vakit ayıracağınızı planlayabilir, bitmesi gereken tarihe kadar zamanı bölerek işinizi tamamlayabilirsiniz. “Küçük adımlar” ile ilerlemenin de bir çözüm yolu olduğuna değinelim. Nasıl ki bir tabak yemeği küçük parçalara bölüp lokmalarla yiyor isek, yapacağımız işi de küçük parçalara bölmek bizi bütünün tamamlanmasına götürecektir. Tek bir seferde yapmaya kalkışmak işten keyif almamanıza ve işin gözünüzü korkutmasına neden olabilir. Yaptığınız o küçük parçadan sonra “kendinizi ödüllendirme” kısmını da unutmayın. Belki bir arkadaşla kahve içmek, belki sadece uzanmak... Bununla birlikte çalışırken “dikkat dağıtıcı unsurlar” ı çevremizden uzaklaştırmak iyi olabilir. Televizyon, telefon, sosyal medya dikkat dağıtıyor ise uzaklaşmakta yarar olabilir. Uzaklaştırmak demişken, tam tersi olarak yakın temasta kalmanızın yararlı olacağı bir faktörden bahsedelim: “sosyal destek”. Motivasyonunuz düşük ise sizi motive edecek motivasyon kaynaklarınızı belirleyebilir ve ihtiyaç duyduğunuzda onlardan destek alabilirsiniz. Bu yöntemlerin hiçbirinden yarar görmüyor iseniz erteleme sorunun üstesinden gelmek için bireysel psikoterapi ile uzman desteğinden yararlanmayı düşünebilirsiniz.

Klinik Psk. Pelin KABAR

[email protected]