Şahin, Türkiye’de son 10 yılda çocuk istismarı vakalarının yüzde 700 arttığını, çocuk istismar vakalarının ise son 10 yılda 300 bini geçtiğini ve tecavüzcülerin yüzde 95'inin gizli kaldığını belirterek alınması gereken önlemleri sıraladı: “İstismar vakaları hakkındaki davalarda hiçbir şartta indirim uygulanmamalı; istismara uğrayan kişinin yaşayacağı travma dikkate alınarak defalarca kez muayene edilmemeli ve rehabilitasyon görmesi sağlanmalı; çocuklarla bire bir iletişimde olacak tüm personelin ilgili güvenlik soruşturmasından ve psikolojik testlerden geçmesi, adli sicili bozuk kişilerin bu alanda istihdam edilmemesi sağlanmalı; Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumları'nın da katılacağı eğitim programları oluşturulmalı, kamuoyuna kitapçıklar dağıtılarak bilgi edinmeleri sağlanmalı, düzenli aralıklarla eğitimler tekrarlanmalı; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim ve liselerde cinsel eğitim dersi verilmelidir.”

 

İstismar ve tecavüz suçları için ‘kimyasal hadım’ın gündeme gelmesiyle ilgili uluslararası sözleşmeler nedeniyle hayata geçirilemeyeceğini söyleyen Şahin, “Bugünkü hükumet yetkilileri zaman zaman çeşitli oy kaygıları veya toplum üzerinde algı yaratmak için idamı gündeme getiriyor. Bu yaşananlar sonrasında da kimyasal hadımı gündeme getirdiler.  Türkiye, uluslararası sözleşmelere imza atmış ve bu uluslararası sözleşmelerin tarafı olan bir ülkedir. Avrupa Birliği’nde (AB) fiziksel bir ceza yokken AB’ye girme yolunda ilerleyen bir ülkenin kimyasal hadım gibi fiziksel cezaları gündeme getirmesi tamamen aslında kendileri tarafından yaratılan toplumdaki bu infiali üzerlerinden kaldırmak için sürdürdükleri bir girişimdir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bizim taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler nedeniyle ne idama yönelik ne de kimyasal hadıma yönelik bir adım atamazlar.” dedi.

 

HES yapımından vazgeçilmeli!


Ordu ilinin, Karadeniz’in en fazla Hidroelektrik Santrali (HES) yapılan illerinden biri olduğunu söyleyerek HES’lere karşı olduğunu dile getiren Başkan Şahin, “Şu ana kadar yapılan HES’lerin doğayı ne kadar tahrip ettiğini söylememize gerek bile yoktur. Geçtiğimiz hafta sonu milletvekilimiz Seyit Torun ve Altınordu İlçe Başkanımız ile birlikte yapılacağı söylenen Karaoluk köyündeki Çiseli Şelalesine gittik. Bu şelalenin 800 metre yukarısına bir HES yapılacağı bilgisi üzerine yerinde incelemelerde bulunduk. Gelişmiş ülkelerde bu tür doğa harikası yerleri korumak adına devlet elinden gelen her şeyi yaparken, bizi yönetenler ise bu doğa harikasını bozmak ve yıkmak için elinden geleni yapıyorlar. Enerjinin elbette ihtiyaç olduğunu biliyoruz.  Ancak şunu da çok iyi biliyoruz ki yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olan ülkemiz doğayı tahrip etmeden de bu enerji ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecektir. En önemli turizm bölgelerinden biri olan Çiseli Şelalesinin çevre düzeninin yapılmasının, yollarının ıslah edilmesinin şehir turizmine önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bu bölgede yapılması planlanan HES yapımından vazgeçilmeli ve bölgenin Ordu turizmine katılması sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

 

CHP hiçbir terör örgütüyle yan yana olamaz!

Av. Şahin, “Sayın Recep Akdağ geçtiğimiz günlerde Ordu’yu ziyaretinin ardından gazetelere yaptığı açıklamada partimizi terör örgütleriyle yan yana koyan açıklamalarda bulunmuşlardır.” diyerek Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’a seslendi: “Herkes tarafından çok iyi bilinmelidir ki; Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir terör örgütü ile yan yana olamaz. Türkiye’nin kurucusu olan partimizi bu tür terör örgütleri ile yan yana koyanlar önce kendilerine bakacaklar. YPG/PYD milislerinin topraklarımızdan geçmesine izin veren herhalde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı değildir. Şivan Perver ile yan yana resim veren de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu değildir. İktidar partisi mensuplarının partimizi terör örgütleri ile ilişkilendirme isteği ve bu yöndeki algı çabaları boşuna çabalardır. Cumhuriyet Halk Partisi ve mensupları terörle ve terör örgütleri ile asla yan yana olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Hükümet yetkililerinin bu yöndeki açıklamaları kendi ayıplarını örtmek için girişilen çabalardır.” dedi. Ordu Yorum/Yasemin Kuzu

                                              

Editör: Haber Merkezi