“BİZ 30 MART’I YEREL SEÇİM OLARAK GÖRÜYORUZ”
30 Mart seçimlerini bir yerel seçim olarak görüyoruz ve yerel seçim olarakda görmeye devam edeceğiz diyen Enginyurt şöyle devam etti; “Her ne kadar iktidar ve iktidarın belediye başkan adayları bunu yerel seçim olmaktan çıkarıp Recep Tayyip Erdoğan seçimine dönüştürmeye kalksada, biz ısrarla bunu yerel seçim olarak görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki 30 Mart sabahı Perşembe Belediye Başkan Adaylığını farzedelim ki AKP kazandı, buraya sayın Recep Tayyip Erdoğan oturmayacak, Ordu Büyükşehir’e de sayın Recep Tayyip Erdoğan oturmayacak. Öyleyse bu seçim yerel seçimdir. Dolayısıyla AKP Belediye Başkan adaylarına tavsiyemiz şudur ki, milleti tehdit etmekten vazgeçin, baskı altına almaktan vazgeçin, mitinge gelenleri tehdit etmekten vazgeçin, işçiyi tehdit etmekten vazgeçin, yakışmıyor size. Yüzde 60 oy aldığınız bir ülkede insanları tehdit ederek oy almaya çalışmak yakışmıyor size. Meydanları doldurmak için insanların minibüslerini, otobüslerini satın almak yakışmıyor size. Kendinize güveniyorsanız meydan burada, buyurun gelin fikirlerinizi, görüşlerinizi anlatın. Ama maalesef iktidar partisi bunu yapmıyor” diye konuştu.
“YAKIŞIYOR MU EVLAT ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK”
AKP’li adaylar başbakan, başbakanın da evlat üzerinden siyaset yapmaya başladıklarını ileri süren Enginyurt; “Geçenlerde Kemal Bahtiyar bir köye gitmiş, televizyonda izledim, teyze diyor bana oy verecekmisin? Teyze de sen kimsin oğlum diyor. Ben diyor Recep Tayyip Erdoğan’ım diyor, teyze de ha tamam oyu sana verecem diyor. Kemal Bahtiyar’a bakıyorum, Recep Tayyip Erdoğan’a bakıyorum hiçde birbirlerine benzemiyorlar. Ama oy isterken diyor ki ben Recep Tayyip Erdoğan. Niye AKP’liler bir şeyi iyi biliyorlar ki, bu AKP’ye oy verenler biliyorlar ki oyu adaya vermiyorlar. Oyu başbakana veriyorlar. Onun için baktılar ki itibar sıfır, gittikleri yerde her hangi bir ilgi alaka yok, döndüler şimdi başbakanın himayesine sığınarak oyu başbakana verin diye yalvarmaya başladılar. Sayın başbakan da buna uydu meydanlarda ne proje anlatıyor, ne fikir üretiyor, habire hakaret ederek bu seçim benim seçimim diyor. Sayın başbakan meydanlarda diyor ki Devlet Bahçeli’nin, Fefhullah Gülen’in evladı yoktur diyor. Beyler, hanımlar, evladı veren Allah değil midir? Canı veren Allah değil midir? Kim evladı olsun istemez? Kim evladını bağrına basmayı istemez? Sayın başbakan bir insanın evladı olmaması demek devlet yönetmemek mi demektir? İyi insan olmaması demekmi ki evlat üzerinden siyaset yapıyorsun. Süleyman Demirel’in de evladı yoktu, ama bu memlekete çok hizmet etti, adı barajlar kralı diye anıldı. Rahmetli Bülent Ecevit’in de evladı yoktu, ama adam gibi adamdı, ne soydurdu, ne çaldırdı, dürüst Ecevit olarak anıldı, hala dürüst Ecevit olarak anılıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün de evladı yoktu, ama milyonlarca Türk ona evlat olmaktan onur duyuyoruz, şeref duyuyoruz. Yakışıyormu sayın başbakan evlat üzerinden siyaset yapmak” şeklinde konuştu.
“SEN BU HIRSIZLIKTAN KURTULACAĞINI SANIYORMUSUN?”
Başbakanın hakaretlere artık bir son vermesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Enginyurt; “Ortada bir hırsızlık varsa mahkeme orada, hakim orada, savcı orada, ülkenin başbakanı da sensin, bize niye bağırıyorsun? Bize niye hakaret ediyorsun? Git mahkemeye sorsunlar hesabını. 8 bin polisi sürgüne göndererek, hakimleri savcıları sürgüne göndererek, sen bu hırsızlıktan kurtulacağını sanıyormusun? Bakın sayın başbakanı her gün dinliyorsunuz, bir Pensilvanya tutturdu hepiniz öğrendiniz. Bu pensilvanya’nın nerede olduğunu artık herkes biliyor. Bir Pensilvanya’yı, bir Hoca Efendiyi tutturdu gidiyor. Dünde Kazlıçeşme’de diyor ki Allah kişiyi sevdikleriyle haşreder. Doğrudur bu ayet, Allah kişiyi sevdikleriyle beraber haşreder. Ve arkasından da diyorki ey Pensilvanya’da ki hoca efendi, sen diyor Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile beraber haşrolacaksın. Yani Bahçeli ile, Kılıçdaroğlu ile öbür tarafta cehenneme gideceksin diyor. Sayın başbakan artık cenneti de, cehennemi de parselledi, kimin nereye gideceğine karar vermeye başladı. Ama sayın başbakana bir sözüm var, sayın başbakan 4.5 milyon doları, ayakkabı kutusuna koyanlarla, koluna 700 bin Liralık saat takanlarla, 1.5 milyon doları rüşvet olarak alanlarla, bu memleketi soyanlarla, milletin ekmeğini çalanlarla, birlikte olmaktansa Bahçeli ile Fethullah Gülen’le birlikte olmaktan da onur duyarız. Yeterki hırsızlarla bir olmayalım. Yeter ki memleketi soyanlarla bir olmayalım” ifadelerini kullandı.
“YAZIKLAR OLSUN SENİN ADAMLIĞINA”
Perşembe belediyesinin hizmet binası açılışının ardından AKP’li Enver Yılmaz’ın ittifak yakıştırmalarını çok sert sözlerle kınayan Enginyurt; “Geçenlerde Perşembe’ye bir açılışa geldim. Perşembe Belediyesinin hizmet binasının, çok da güzel bir bina, Allah hepinize hayırlı, güzel hizmet etmesini nasip etsin, buraya açılışa geldim. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak davet edildim. Geldim oturdum ve biraz sonra İdris Naim Şahin ve Ertuğrul Günay iki eski bakan geldi. İki milletvekili meydana teşrif etti. Bende ayağa kalktım İdris Beye, Ertuğrul Beye hoş geldin dedim. Sonra akşam televizyonda baktım 32 dişini porselen yaptırmış Ordu’ya sırıtarak bakan sosyete vekili, kedinin ciğere baktığı gibi Ordu’ya bakan sosyete vekili televizyona benim resmimi koymuş, bakın bakın vahşete bakın diyor. Kirli tezgaha bakın diyor. Şu tabloya bakın nasıl biraraya geldiler diyor. Ben Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı’nın bakın Selami Çarkçı’nın değil, Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı’nın daveti üzerine Perşembe halkının belediye binasının açılışı için katıldım. Bundan onur duyarım. Benden 10 yaş büyük bakanlık yapmış bir milletvekili gelirken ayağa kalktım hoş geldin dedim. Benim töremde, edebimde sizin törenizde, edebinizde bu yok mu? Ama bu Enver Yılmaz’ın töresi olmadığı için o anlamaz onu. Hoş geldin dedim elini tuttum, akşam boy boy resimlerimi yayınlamış televizyonlarda, bak nasıl bir araya geldiler diye. Enver Yılmaz, Şivan Perver denen biriyle, Barzani denen bir katille, biraraya gelmektense, İdris Naim Şahin ile bir araya gelmekten onur duyarım, şeref duyarım. Sen önce kendi başbakanının görüntüsünün hesabını ver. Barzani denen vatan haini ile Şivan Perver denen vatan haini ile el ele tutuşanlara sesin çıkmıyorda, Türk Milletinin milletvekili, bu şehrin vekili İdris Naim Şahin’e hoş geldin dedim diye beni televizyona çıkarıyorsan, yazıklar olsun senin adamlığına, yazıklar olsun” diye de konuştu.
“ANKARA’DAN KAÇMAYA YER ARAYACAKLAR”
Perşembelilerin beş gün sonra oyun ve tezgaha gelmemelerini MHP’li aday Şenol Anşin’e destek olmalarını isteyen Enginyurt şunları kaydetti; “Aziz Perşembeliler bu seçim yerel seçim olmaktan çıkartılıyor. Lütfen bu oyuna gelmeyelim, bu tezgaha gelmeyelim. Bu seçim yerel bir seçim, bu seçimde ne Tayyip Erdoğan, ne Kemal Kılıçdaroğlu, Nede Devlet Bahçeli’yi seçmeyeceksiniz. Bu seçimde adam gibi adam seçeceksiniz. Adammı soruyorsunuz, işte size Şenol Anşin, adam gibi adam. Dolayısıyla bu seçimi yerel bir seçim olarak görmenizi istiyoruz. Bu seçimde birilerine Perşembe’den ses vermelisiniz. Kime, 10 Kasım’da gazetelere ilan vererek dediler ki Atatürk olmasaydı da olurduk dediler. İşte siz 30 Mart’ta Atatürk olmasydı da olurduk diyenlere diyeceksiniz ki, evet Atatürk olmasaydı da olurdunuz ama adınız Hristos olurdu, Dimitri olurdu, Terziyan olurdu diyeceksiniz. Bu ülkenin dağlarından Ne Mutlu Türküm Diyene yazılarını kaldıranlara, And’ımızı kaldıranlara, siz 30 Mart’ta Perşembe’den öyle bir haykıracaksınız ki, Ankara’da kiler kaçmaya yer arayacak ve hep birlikte diyeceğiz ki Ne Mutlu Türküm Diyene. İşte bu sesi duyanlar Ankara’dan kaçmaya yer arayacak ve diyecekler ki, Türkler geliyor. İşte bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenlere Türkler geliyor diyeceksiniz. Bu 30 Mart bu anlamda da çok önem taşıyor. 30 Mart’ta vereceğiniz oy sadece bir belediye başkanını belirlemeyecek. Ülkenin Güneydoğusunda kürdistan kurmak isteyenlere ve 31 Mart’tan sonra özerk kürdistanı kuracağız diyenlere hayır biz Türk Milletinin fertleri, Milliyetçi Hareket Partisine yüzde 25, yüzde 30 oy vererek, bize bu ülkede asla bölünmeyi sağlatmayacağız, asla bu ülkenin geleceğini size satmayacağız, bu ülkeyi kimse bölemez, bu ülke Türklerin ülkesidir, Türkün ülkesini de kimse parçalayamaz diyeceksiniz. Aksi takdir de oy kullanırsanız birilerinin ekmeğine çanak tutarsınız.”
“ÖYLE BİR ODUN VURUN Kİ SOLUĞU İSTANBUL’DA ALSIN”
Perşembe’de ve Ordu’da işsizliği çözecek tek hareketin MHP olduğuna dikkat çeken Enginyurt sözlerini şu şekilde tamamladı; “Bakınız 30 Mart’tan sonra Ordu’ya 3 bin kişi Suriyeli getirecekler. Bunlara iş, aş, ev verecekler. Sağlık hizmetlerinden ücretsiz, üniversitelere de sınavsız girecekler. Bu seçimde Seyit Torun gelir ise bir öpücük, bir gülücük ile alıverir, Enver Yılmaz’da zaten başbakanın adamı o da haydi haydi alacak ama beni seçerseniz Perşembe’nin, İstanbul Boğazının, Ortatepenin, Kovanlının, Kazancılının, İmeçlinin, Kırlının, Yarlının, Soğukpınarın, Çerlinin, Elederenin, Ekincilerin, Yumrutaşın Medreseönünün velhasıl ben Perşembe’nin çocukları işe girmeden bir tane Suriyeli bu Ordu’ya sokarsam namussuz, şerefsiz evladı olayım. Biz çocuklarımızın geleceğine talibiz ve bu memlekette işsizliğe son vermeye talibiz. Bize destek verirseniz sizi mahcup etmeyeceğiz. Allah’ın izniyle sizin derdiniz bizim derdimiz sloganıyla çıktığımız bu yolda size adam gibi bir adam emanet ettik. Şenol Anşin kardeşimiz aile hayatıyla da düzgün bir kardeşimiz, iş hayatıyla düzgün bir kardeşimiz, bu kardeşimize de Perşembe’de sahip çıkın. Tezgaha ve oyuna gelmeyin. Birilerinin planına, dedikodusuna gelmeyin. Biz Perşembeliyi, biz Orduluyu kendimizden fazla seviyoruz. Onun için diyorum ki Şenol Anşin kardeşimize burada destek verin. Milliyetçi Hareket Partisini bu meydandakiler isterlerse Allah’ın izniyle 30 Mart’ta hem Perşembe’yi kazanaca hem de Ordu’yu kazanacak inşallah. Perşembe Belediyesi Hizmet binasını yapan Selami Çarkçı’ya da buradan teşekkür ediyorum. Buradan Enver Yılmaz’a da diyorum ki sen niye gelmedin bu açılışa, neden gelmediğini gelde anlat bu meydanda Perşembelilere, adam yerine koymadığın Perşembelilere gelde anlat bakalım. Kendi belediye başkanını adam yerine koymayanlar yarın sizi de insan yerine koymazlar. O belediyenin kapısından sizi içeri almazlar. Dolayısıyla bu Enver Yılmaz’a öyle bir ders verelim ki haddini bilsin. Şimdi siz 30 Mart’ta buna öyle bir odun vurun ki soluğu İstanbul’da alsın.Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi
