Ceylan’ın açıklaması şöyle: “Siyaset dünyada halkın vermiş olduğu yetki ile halk için yapılıyor ve demokrasilerde de normali olan budur. İleri dünya devletlerinde demokrasi tabandan yetki ile halk adına hizmetler yapılır. Geri kalmış Dünya devletlerinde ise halktan alınan yetkiler kendileri ve çevreleri için kullanılır. Alınan yetki ile kendini halkın üzerinde görür, halka mesafe koyar, halka hizmet edeceği yerde halktan kendisine saygı ve hizmet edilmesini bekler.

Ülkemizde de üzülerek söylüyorum ki bu geri kalmış ülke siyasilerinden azımsanamayacak kadar var. Kendini halk için gören binlerce siyaside gördüm, halkı basamak yapan yüzlerce siyaside gördüm.

Birkaç gün önce bir süre Ordu’da bir siyasi parti temsilciliği yapan ve şimdi milletvekilliği için istifa edip sade bir iş adamı olan insan bir kazadan sebep kontrol için hastaneye müracaat ediyor. Kontrol için röntgeni gereken bu saygın insan röntgene müracaat ediyor, röntgende nöbetçi teknisyen arkadaşımız barkodunun olması gerektiğini çünkü barkod olmadan sistemlerin açılmadığını izah ediyor. Bu izaha karşı halkın vekili olmak için yola çıkan saygı değer temsilci adayımız görevli arkadaşımıza “uzatma röntgenimi çek” diye sözlü şiddete başvuruyor. Tabi bunun yanında gelen koruması ile şoförü de arkadaşımıza sözlü şiddetten geri kalmıyor.

Şimdi buradan sormak istiyorum, bu kurumlara bu kadar siyasi, protokol geldiği halde kendilerine ayrıcalık istemezken, daha yola “halka hizmet için” çıkmak isteyen bu siyasimiz, nasıl olurda tüm halka hizmet sunan, halkın bir parçası ve devlet memuru sıfatı taşıyan bir personelden kendisini üstün görür, daha yola çıkmayan bu siyasimiz vekil seçildiği zaman kendisini halkın üstünde görüyorken, halka ne verecek, daha seçilmeden halkın içine koruma ile özel şoför ile giren birisi seçildikten sonra nasıl duvarlar örecektir. 

Son olarak şunu söylemek istiyorum, bizler her şeyden önce halktan bir parçayız, halka eşit hizmet vermek için memuriyetin vermiş olduğu yetkiyi kullanıyoruz. Bizlerin karşısına gelen 3 yaşındaki çocukta aynıdır, en üst düzey yöneticide aynıdır. Çünkü bizler memuriyete başlarken bu şekilde yemin ettik, belki birileri ettikleri ve edecekleri yeminleri unutuyorlar ama bizler ettiğimiz yemini asla unutmayız. Karşımıza gelen her hasta ve her hasta yakını eşit şartlarda hizmete tabi tutulur. Bugün halkın bir parçası olan ve devlet memurluğu yapan bir insandan kendini üstün gören şuan statüsü sadece bir işadamı olan bir insan seçildiği zaman bu üstünlükle halka mı hizmet verecektir yoksa tamamen kendisi ve yakın çevresinin refahı için mi çalışacaktır. Bunun değerlendirmesini kamuoyuna saygı ile sunuyorum.” Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi