Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bahadır Baş, “Ülkemizde vergi gelirlerinde adaletli bir sisteminin olmadığını görüyoruz. Vergi verme bilincinin çok gelişmediği bir toplum içerisindeyiz. Kimse vergi vermiyor, verdiği vergilerin de nereye harcandığını sorgulamıyor. Bu aslında vergi bilincinin oluşmadığını bir göstergesidir.” Dedi.

Vergisini veren her bireyin; vergim nasıl harcanıyor, nereye harcanıyor, nelere kullanılıyor bunları sorgulaması gerektiğini ifade eden Baş; “ Niye vergi bilincimiz gelişmiyor sebebi de şu; ülkemiz vergi gelirlerine baktığımızda yüzde 65-70 civarında dolaylı vergiler. Vatandaşa hissettirmeden alıyorlar. Bu  yüzden dolaylı vergilerin yüksek olduğu ülkelerde vergi bilinci de gelişmiyor. Ödediğin vergiyi sorgulama bilinci de gelişmiyor.  Dolaylı vergi almak işin kolayı asıl önemli olan kazançtan vergi almak.” Diye konuştu.

Dolaylı vergide haksızlık!

Baş; “Vergi Haftasını kutluyoruz ama en önemli vergi ilkesini uygulayamıyoruz. Anayasanın 73. Maddesi diyor ki; herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle mükelleftir diyor. Yani anayasa diyor ki az kazanandan az, çok kazanandan çok alcaksın diyor. Dolaylı vergilerde herkes eşit vergi veriyor bu da bir haksızlık yaratıyor. Toplumda vergi bilinci oluşturmamak gibi bir sonuç yaratıyor, bilinç oluşmadığında da kamunun kaynakları kötü kullanıldığında vergi bilinci oluşmadığı için vatandaş benim kaynağım ne diye düşünüyor. Oysa yanlış kullanılan kamu kaynağı hepimizin kaynağı.” Diye konuştu.

Mali müşavirlere hakları verilmeli!

Mali Müşavirler Haftasını da kutlayan Baş; “ Özellikle pandemi döneminde önemli bir süreçten geçtik. Her sorumluluğu mali müşavire bağlamak gibi bir ilke oluşturuluyor. Türkiye’de her çıkartılan vergi ve muhasebe kanununun uygulayıcısı mali müşavirlere bir sorumluluk. ‘Şunu yapmazsanız ceza’ gibi bir anlayış gelişiyor. Bu doğru bir anlayış değil. Mali müşavirler tahsil etmedikleri paranın KDV’sini ödemek gibi bir sorunla karşılaşıyorlar. Bunu senelerdir ifade ediyoruz ama çözülmüyor. Arabuluculuk konusunda mutlaka mali müşavirlere hakları verilmeli. Ticari uyuşmazlıklar ve işçi işveren uyuşmazlıklarıyla sınırlı olarak bu hakkın verilmesi lazım. Bürolarımızda çalışan stajyerlerimizin hakları mutlaka verilmeli. Özel teşvikler düzenlenmeli.” Dedi.

Güçlü muhasebe şart!

“Muhasebe ülkenin teminatıdır” diyen Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayıtlı muhasebenin olmadığı yerlerde yolsuzluk, mafya ilişkileri gelişir. Kara para ile mücadele edebilmek için ülkemizin en önemli gücü güçlü muhasebesidir. Güçlü mali müşavirler yetiştirmek ve onların çalışmalarına destek verebilmektir. Devletin mali müşavirlerden etkin yararlandığını düşünmüyorum. Denetim yetkilerinin olmaması, özellikle denetim yetkilerinin olmaması maalesef ülkemizde kayıt dışılığı arttırıyor. Muhasebe sistemlerinin güçlü kurulması, mali müşavirlerin güçlendirilmesi ülke ekonomisine çok büyük değer katacaktır. Mustafa Kemal Atatürk; “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.” diyor.

Ekonomik zaferler için güçlü muhasebe sistemlerine ve ülke ekonomisine değer katan mali müşavirlere ihtiyaç vardır. Hazırladığımız her beyannamede, her bildirimde 84 milyonun sorumluluğu ile Muhasebe yapıyoruz. 1-7 Mart Muhasebe haftamız kutlu olsun.” Ordu Yorum\Neşe Çakar Erkin

Editör: Haber Merkezi