Kurban Bayramı öncesinde yüksek fiyatlar gerekçe gösterilerek birileri ithalat yapmak istiyor. Et ve Süt Kurumu da yaptığı açıklama ile ithalat sopasını gösterdi.

Kırmızı ette fiyat artışı ve ithalat yine gündemde. Artan yem maliyetlerine bağlı olarak dana karkas etin kilosu bazı bölgelerde 100 liraya ulaştı. Bu fiyat artışı keyfi değil. Son bir yılda süt yemindeki fiyat artışı ortalama yüzde 122, besi yemindeki artış yüzde 130 oldu. Bu sadece yem fiyatlarındaki artış. Diğer girdi fiyatları, yüksek maliyetler eklendiğinde bu zamlar kaçınılmaz. Ayrıca çiğ sütten para kazanamayan üreticilerin uzun zamandan beri süt ineklerini keserek sektörden çekildikleri gerçeğini de unutmamak gerekir. Bu nedenle hayvan varlığında da bir erime var.

Kurban Bayramı öncesinde yüksek fiyatlar gerekçe gösterilerek birileri ithalat yapmak istiyor. Et ve Süt Kurumu da yaptığı açıklama ile ithalat sopasını gösterdi. Kurum, 6 Mayıs’ta yaptığı “Kamuoyu Açıklaması”nda şu bilgilere yer verdi: “Et fiyatları üzerinde Ramazan ayının son günlerinde başlayıp günümüze kadar devam eden spekülatif fiyat hareketleri, Kurumumuz tarafından yakından takip edilmektedir. Arz kısıtlaması yaparak piyasada fiyat yükselişi beklentisi oluşturmak, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar vermektedir. Kurumumuz kırmızı ette arz güvenliğini ve fiyat istikrarını sağlamak için gerekli araçları kullanacaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
Et ve Süt Kurumu bu açıklaması ile üretimdeki maliyet artışlarını görmezden gelerek doğrudan üreticiyi suçluyor. Fiyat artışının spekülatif olduğunu ve üreticilerinin arz kısıtlaması yaptığını yani kesime gelen hayvanları kestirmediğini iddia ediyor. Arz güvenliği ve fiyat istikrarı için gerekli araçların kullanılacağını söylüyor. Bugüne kadar gerekli araçtan anladıkları ithalat. Yani üreticiye ithalat sopasını gösteriyor. Peki ithalat çözüm mü, yoksa birilerine rant sağlamak için mi yapılıyor?

İthalatın çözüm olmadığı biliniyor

Türkiye, benzer bir süreci 2009 yılında yaşadı. Ülkede 2007 ve 2008’de etkili olan kuraklık nedeniyle yem fiyatları yüzde 100’den fazla arttı. Çiğ süt fiyatları ise o dönemde yarı yarıya düştü. Kilosu 7-8 lira olan kırmızı et fiyatı 2009’un sonuna gelindiğinde 16-17 lira oldu. Çözüm olarak ithalat yapıldı. Defalarca yazdığımız için uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Türkiye, 2010 yılından bu yana 12 yıldır kırmızı et, besilik hayvan, kasaplık hayvan, kurbanlık için canlı havyan ithalatı yaptı. Bugün geldiğimiz noktada herkes yine kırmızı et fiyatının yüksek olmasından şikayetçi. Yine yoğun bir ithalatla fiyatın düşürülmesi hedefleniyor. Artan maliyetler nedeniyle fiyatın yükseldiği gerçeği göz ardı ediliyor.

Hiçbir üretici kesim zamanı gelmiş hayvanı fiyatlar artsın diye bekletmez, bekletemez. Bekledikçe hem yem maliyeti hem de et kalitesi nedeniyle zarara uğrar. Biz daha bunu anlatamadık. Ya da anlamak istemiyorlar. Birilerine para kazandırmak için ithalat yapacaklar.

Son 12 yılda ithalata ödenen para 10 milyar doları buldu. Bir o kadar daha ödeseniz bu fiyatları yine de düşüremezsiniz. Kaldı ki ithalat da kolay değil. Ucuz değil. “Dünyanın en pahalı eti Türkiye’de tüketiliyor” yalanı da bugün ithalat için gerekçe olmaktan çıktı. Dünyadaki fiyatlar Türkiye’den düşük değil.
Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yaptığını mı yapacak? Ofis, dışarıdan ithal ettiği buğdayı, ekmeğe zam yapmamaları şartı ile un sanayicilerine, ekmek üreticilerine ucuza veriyor. Arpa ve mısırı yeme zam yapılmasın diye yetiştiriciye, yemciye ucuza veriyor. Aradaki fark Hazine’ye yani bizlere zarar olarak yazıyor. Et ve Süt Kurumu da dışarıdan et veya hayvanı pahalıya alıp içeride ucuza mı satacak? Böyle bir uygulama üretimi tamamen bitirir.

Kırmızı et üretim verileri ne kadar gerçekçi?

Kırmızı et fiyatları gündemdeyken Türkiye İstatistik Kurumu, 2 yıl aradan sonra nihayet kırmızı et üretim verilerini açıkladı. (Buna ilişkin haberi Dünya gazetesinin internet sitesinde www.dunya.com ve www.tarimdunyasi.net sayfamda paylaşmıştım. Sosyal medyadan okumayanlar için tekrar özetleyerek paylaşıyorum.)

Metodoloji(hesaplama yöntemi) değiştirilerek yapılan hesaplama ile 2001 ile 2019 yılları arasındaki üretim verileri de güncellendi. Yapılan güncelleme ile bazı yıllar kırmızı et üretimi yüzde 100’ün üzerinde artarken 2001-2019 döneminde üretim ortalama yüzde 48.1 oranında artırılmış oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) son olarak 20 Şubat 2020’de kırmızı et üretim istatistiklerini açıkladı. Yayınlanan son veriler 2019 yılı 4.çeyreğine yani Ekim-Aralık dönemine ait verilerdi. O dönemde 2019 yılı kımızı et üretimi 1 milyon 201 bin ton olarak açıklanmıştı. Yapılan son güncelleme ile 2019 yılı üretimi 1 milyon 740 bin tona revize edildi.

TÜİK, 20 Şubat 2020’de 2019 verisini açıkladığında şöyle bir duyuru yaptı: ” Çeyrek dönemler halinde yayımlamakta olan kırmızı et üretim istatistikleri, metodoloji değişikliği nedeniyle yıllık olarak yayımlanacaktır. Bu kapsamda 2020 yılına ait veriler 2021 yılı Şubat ayı içerisinde yayımlanacaktır.”