1-  Siyasetimiz Nasıldır?

AKP iktidarı artık eleştiri düzeyinin dahi çok uzağındadır. Her şeye siyaseti sokmak dünyada eşi benzeri görülmemiş bir uygulamadır. Siyaset de siyaset olsa bari. Türk milletinin parasını ezerek düşman karşısında zayıf kalmasını ve Türk milletinin başarı şansını yok eden bir siyasettir Bunu nereden biliyoruz? İşte AKP nin karnesi 
2004 te Çeyrek altın 24.000.000 TL iken Bu gün 240.000.000 TL dir. Artış 10 mislidir
2004 te bir gram altın 18.000.000 TL iken bu gün 146.000.000 TL dir. Artış 8 mislidir
2004 te bir ABD Doları 1.320.000 TL iken bu gün 3.636.000 TL dir. Artış 3 Mislidir
 
Bu rakamlar bizi düşündürmektedir. Telafisi çok zor düzeylerde paramıza değer kaybettirilmiştir. Bu gidişten çıkmak için çaba harcayanları Allah muvaffak etsin. Bizi bu durumlara getirenlere de Allah akıl ve fikir versin.
 
2-Evet, Hayır Soruşturmalarından bir örnek

Evet veya hayır demek bir haktır şüphesiz. Bu hak da bütün haklar gibi Anayasamızdan gelir.  Anayasamızdaki Seçme ve seçilme hakkı diye temel bir haktan geldiği gibi, yine anayasamızın 25. maddesinde yer alan düşünce açıklama hakkından da gelir. Ama bu son referandum öyle değil. Ya nasıl? Evet demek ve Evet propagandası yapmak serbesttir. Hayır demek ve hayır propagandası yapmak şartlı serbesttir. Bir memur arkadaşımızla bir iş takipçisi arasında geçen konuşma iddiaya göre aynen böyle.
İş takipçisi bir vatandaşımıza memur   soruyor. ,
 Memur: Siz bu referandumda ne diyeceksiniz.
Vatandaş: EVET diyeceğim.
 Memur: Allah sana akıl fikir versin.
 Soruşturma konusu budur.
Bu soruşturmayı yapanlara ben de diyorum ki "Allah size akıl fikir versin. Bu diyalogda suç nerede?" Memur acaba iddia edildiği gibi" Allah size akıl fikir versin yerine. Allah tuttuğunu altın etsin deseydi yine soruşturma açılacak mı idi.
 
3-Ne kadar okumalıyız?

Bazı insanlarımıza hayret ediyorum. TBB Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na saldırmışlar. İnsan beyni ile düşünür. Gözü ile görür kulağı ile işitir. Eli ile dokunur burnu ile koklar kitap okuyarak öğrenir sonra bir karar verir. O kendisi için insanlık için doğru bir karar olur/olmalıdır. 14 Mayıs 1950 den sonra iktidara gelen gaflet dalalet ve hatta hıyanettekilerin yönetimindeyiz. Bu yönetimle Türk milleti artık Ankara Kızılay'da 1.500.000 TL ye def-i hacet yapabilecek duruma gerilemiştir. Acı ama gerçek. Hala daha bazı  vatandaşlarımız hayal ile uğraşmaktadırlar. Vatandaş demek vatanımızı birlikte paylaştığımız insan demektir.  Vatanımızı birlikte paylaştığımız insanlarımızla bilimi de birlikte paylaşmak acılarımızı yenmeyi, de birlikte başarmak zorundayız. Bu nedenle bu bir kısım vatandaşlarımız önce " OKU" malıdırlar. Neleri okumalıdırlar. Önce Kur’an’ı Kerimi sonra Milli mücadeleyi. Sonra Osmanlı tarihini sonra 14 Mayıs 1950 ve sonrasındaki ihanetleri okumalıdırlar. Ne kadar okumladırlar? En az düşmanlarımız kadar. 10 Kasım 1938 de 80 kuruş olan bir ABD doları 14 Mayıs 1950 de 280 kuruşa çıkmıştır. AKP iktidarı Doları 1.320.000 olarak devralmıştır. Bu gün ise AKP  tam üç misline çıkarmış 3.630.000 TL olmuştur. Herkes bu verilere göre düşünmeli görüş ve düşüncelerini bu verilere göre   açıklamalıdır.
 
4-Avrupa’daki Son Olaylar hakkında

Bu olaylardan etkilenmemek mümkün değildir. 
Ne bizim tarihimize uygun. 
Ne Anayasamıza uygun 
Ne de uluslararası nezaket kurallarına uygundur. 
Görülüyor ki TC ni yönetmek uluslararası ilişkilerde başarılara ulaşmak. Türk milletinin haklarını korumak ve ilerletmek AKP yöneticilerinin bilgi, görgü, deneyim ve  eğitim seviyesinin çok üstünde işlerdir. Bu işleri bilenlere danışmak yerine biat edenlerle işleri görmeye çabalamak üzüntü verici, bir durumdur. Bu nedenle daha büyük başkanlık istenmesi ve Anayasamızı değiştirmeye kalkılması yerine işi egemenliğin gerçek sahibi Türk milletine iade etmek daha akla yakın bir durumdur düşüncesindeyiz. Çünkü açık bütçelerle ve laik eğitimden uzaklaşmakla bundan daha iyi bir konuma gelinemez. Dost acı söyler.