2017 – 2018 Eğitim ve öğretim yılı; ilk dönemi 19. 01. 2018 tarihinde bitti,  öğrenciler ve öğretmenler dinlenme tatiline girdiler. İkinci dönem ise 5 şubat pazartesi günü başlıyor; ve 8 haziran Cuma günü bitiyor. 2017- 2018 eğitim ve öğretim yılında Okul Öncesi eğitimine 1 milyon 466 bin 409; İlköğretimde ise 10 milyon 657 bin 534; Ortaöğretimde 5 milyon 849 bin 970 bin öğrenci olmak üzere toplam 17 milyon 973 bin 913  öğrenci katıldı. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık 80 milyon olduğunu varsayarsak; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda nüfusumuzun yaklaşık dört buçukta biri öğrencidir.
      Anayasamızın 42 ci maddesinde eğitim ve öğretim; Atatürk İlkeleri ve İnkılapları doğrultusunda çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yeri açılamaz; hükmü vardır.                                                  Günümüzde hala MEB bağlı okullarda önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Bunlardan birisi kalabalık mevcutlu  sınıflar; bu durumda olan sınıflar yeterli derslik veya; ana sebep yeterli bina yapımında ise; bu eksiklik giderilip; sınıf mevcutları yeterli seviyeye indirilmelidir. Bir başka konu uzak mesafeden gelme durumunda ve buna benzer problemleri olan öğrencileri MEB ca ihtiyaç durumuna göre belirli yerlerde yurt yapıp; bu sorunu gidermeli ve öğrencilerin bu yöne dönük; problemlerini çözmelidir. Devletin yurtlarında çocuklar daha emin ellerde; güvenceli ve problemsiz okullarına gidebilirler. Aksi takdirde birtakım farklı siyasi düşüncelerin uygulandığı veya aşırı dini vakıfların,  derneklerin, yasadışı işler yapan suç örgütleri;  bu çocukları kendi menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda yetiştirmeleri ve kullanmaları mümkündür.
      Diğer yandan kitapların içeriği mutlaka Dünya’daki en son teknolojiye ve ispatlanan bilgi olgularını içerecek şekilde  bilgiyle doldurulmalı;  içi boşaltılmış  günümüzün modern uygulamalarına uymayan;  köhne bilgilerden arındırılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde 210 – 220 gün olan eğitim gün sayısı; ülkemizde de uygulanmalı; bunun için genelde tatil olan cumartesi günlerinin MEB'e mahsus yasa değişikliği yapılarak; cumarteside okullar açık olmalı;  böylece eğitim gün sayısı yeterli hale getirilmeli. (Öğretmenlerin yeterli tatilleri olduğu  için sorun yaratması  mümkün değildir.) Eğitim parasız, bilimsel, laik ve demokratik yapıyı kapsamalı ve öyle organize edilmelidir.  
        MEB bu öğretim yılı başladıktan bir ay sonra TEOG kaldırdı. Uzun süre nasıl bir sınav uygulaması getireceğini bulamadı. Sonuçta 8'inci sınıf sonunda isteyenlerin gireceği bir sınav yapmakla yetindi; bu sınavın sonuçlarına göre nitelikli okullara öğrenci alınacağını duyurdu. Halbuki eğitim biliminde sınav ölçme – değerlendirmedir. Sınavlardan çıkacak sonuçlara göre yönlendirme yapılır. Öğrenci yarış içinde olmamalı gibi düşünceler ve uygulamalar yanlıştır. Her öğrenci kapasitesinin en üst seviyesine gelecek bilgiye, beceriye, ve yeteneğe sahip olmalıdır. Dolasıyla öğrencinin yapabileceğinin en iyisini yapması; temel olgudur. Unutmayalım ki  Dünya’da  bir yarışın içindedir. Gelişmiş ülke olabilmek; yetişmiş insan gücü ve kavrama gücüne bağlıdır. LGS sınavına her öğrenci katılmalı 7 ve 8 sınıfta ders yılı bitiminde yapılacak sınavda alacağı puanın ortalaması ve son 4 yıllık okul başarı puanın ortalamasının % 25 etkisi ile  bulunarak; öğrencinin ilk üçte  kendi istek tercihleri;  diğer 4 tercihinde ise eğitim bölgesi tercihi alınarak yerleştirme yapılabilir. 12 Yıllık zorunlu eğitim olduğundan açıkta öğrenci bırakılmaz. 
       Okuma yaşında olan öğrencilerde mutlaka örgün eğitimin içinde olmalı; asla örgün eğitimin dışına itilmemeli; ancak okuma yaşını geçmiş öğrenciler için açık öğretim gündeme gelmelidir. (MEB na bağlı açık ortaokul ve lise  ) Tüm öğrencilere iyi tatiller dilerim.