Pamukta üretici üstüne düşen görevi yaptı. Yüksek girdi maliyetlerine rağmen üretimi artırmayı başardı. Üretimin daha fazla artırılması ve devamlılığı açısından fiyatın ve ödenecek destekleme priminin önemi çok büyük. Maliyetin altında bir fiyat ve prim olursa üretim yine azalır ve ithalata daha fazla döviz ödenir.

Dünyanın önemli tekstil ve konfeksiyon ihracatçı ülkelerinden birisi olan Türkiye, bu konudaki başarısını elbette pamuk üreticisi olmaya borçlu. Dünya pamuk üretiminde ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye, bu yıl lif pamuk üretimini 1 milyon tonun üzerine çıkarması bekleniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2021 yılında 2 milyon 250 bin ton olan kütlü pamuk üretimi bu yıl yüzde 11 artışla 2 milyon 500 bin ton olacak. Pamuk ekim alanlarındaki genişlemeye bakılırsa üretim daha yüksek de gerçekleşebilir.

Yakında 2022 ürünü hasadının başlayacağı pamukla ilgili son durumu Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’la konuştuk.

Bertan Balçık’ın verdiği bilgilere göre geçen yıl 420 bin hektarlık alanda pamuk ekimi yapıldı. Bu yıl üretim alanları genişledi ve 550 bin hektara ulaştı. Yani 130 bin hektarlık bir artış var. Dikkat çekici olan, tüm üretim bölgelerinde ekim alanlarının genişlemesi. Sadece İzmir Menemen’de iki yıldır çözülemeyen su sorunu nedeniyle üretim alanlarında bir miktar daralma var.

Ülke genelinde üretim alanlarının genişlemesi ile kütlü pamuk üretiminin en az 2,5 milyon ton, lif pamuk üretiminin ise 1 milyon tonu aşması bekleniyor. Ne oldu da üretim arttı?

Fiyat artışı çiftçiyi üretime yönlendirdi

Pamuk üretimindeki artışın neredeyse tek bir nedeni var; fiyat artışı. Pamuk fiyatları hem dünyada hem de Türkiye’de artınca çiftçi para kazanabileceğini hesaplayarak pamuk ekim alanlarını genişletti.

Geçen sezon başında kütlü pamuk fiyatı kilo başına 9-10 liradan alınmaya başlandı. Daha sonra 27 – 28 liraya kadar çıktı. Özellikle bu canlanmanın, fiyat artışının yoğun yaşandığı günler çiftçinin pamuk ekimine karar verdiği dönemdi. Daha sonra tekstildeki daralma ile fiyatlar geriledi. Bugünlerde kilosu 20-21 lira seviyesinde. Yeni sezonun da en az bu seviyelerde açılması bekleniyor. Tekstildeki durgunluğun atlatılması ile birlikte tekrar yukarı yönlü bir fiyat artışı olabilir.

Maliyet yüzde 120 arttı

Ulusal Pamuk konseyi ve Adana Çiftçiler Birliği’nin maliyetle ilgili hesaplamaları birbirine çok yakın. Kütlü pamuğun 1 kilogram maliyeti 2021 üretim yılında 6 lira 30 kuruş seviyesindeydi. Bu yıl maliyet 14 lira civarında. Geçen yıla göre yüzde 120 civarında artış var. Bu Türkiye İstatistik Kurumu’nun girdi fiyatlarındaki artış oranları ile uyumlu.

Pamukta üretiminde en önemli maliyet kalemleri arasında ilaçlama, gübreleme, mazot ve makinalı hasat masrafları var. Elektrik maliyeti daha düşük. Çünkü, pamukta büyük ölçüde baraj ve kanallardan sulama yapılıyor. Sadece Antakya’nın bir kısmında ve Urfa’nın bir kısmında elektrik kullanılarak sulama yapılıyor. Bu nedenle elektrik maliyeti tabii ki diğer bazı ürünlere göre daha düşük. Elektrikle sulama yapılan bölgelerde de 1 lira ilave maliyet farkı eklemek gerekiyor.

İthalata 2,4 milyar dolar ödendi

Pamukta 2021-2022 sezonunda hem ithalat hem de ihracat arttı. Türkiye İstatistik Kurumu ve Ulusal Pamuk Konseyi verilerine göre, Türkiye’nin 2020 yılında lif pamuk ithalatı 1 milyon 55 bin ton iken 2021 yılında 1 milyon 191 bin tona ulaştı. İthalata ödenen döviz ise 1 milyar 644 milyon dolardan 2 milyar 412 milyon dolara yükseldi. İthalata 2020’de kilo başına ortalama 1 dolar 55 sent ödenirken 2021’de 2 dolar 2 sent ödendi. 2021’de ithalat miktar olarak yüzde 13 artarken değer bakımından 2020’ye göre döviz bazında yüzde 30 arttı.

Türkiye’nin pamuk ihracatı ise aynı dönemde miktar bazında yüzde 260 arttı. İhraç edilen pamuğun kilogram fiyatı 2020 yılına göre yüzde 47 artış gösterdi. 2020 yılında 36 bin 480 ton lif pamuk ihracatı karşılığında 65 milyon 557 bin dolar döviz girdisi sağlanırken, 2021’de 94 bin 955 ton karşılığı 250 milyon 567 bin dolar döviz geliri elde edildi.

Piyasadaki daralma endişe yarattı

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, Nisan ayına kadar tekstil ve konfeksiyon sektörünün çok canlı olduğunu hatırlatarak: “ Pamuk tüketimimiz 2 milyon tona dayandı. Fakat, Nisan sonrasında dünyadaki gelişmeler, Amerika Merkez Bankası FED’in faiz politikası, siparişlerin giderek azalmasına neden oldu. İplikte yüzde 30, konfeksiyonda yüzde 15 kapasite daralması oldu. En son yapılan enerji zamları tekstilde maliyetleri ciddi olarak artıracağı, talebin buna bağlı olarak azalacağı da konuşuluyor. Tekrardan maliyet hesaplamaları yapılıyor ve fiyat tutturmanın çok zor olacağı da ifade ediliyor.”