Yarın, para piyasası kurulu toplanıyor. Özelimden sürekli ''faizin ne olacağı'' soruluyor. Sorulma nedeni, dolar kurundaki beklentileri anlamak. Politika faizi değişmez ya da yeterli oranda artırılmaz ise, dolar kurunun artacağı kesin. 

Borsa yatırımcıları da merak ediyor. Faiz arttığı zaman, borsa düşer. Ancak, bizim borsamız biraz farklı. Faiz arttığı taktirde ''ekonomide bilginin kullanılacağına'' inanıyor. Bilgiye bağlı ekonomi politikasına geçildiğini gören borsa alıma geçiyor.

Faizi serbest piyasa belirler. İdari tedbirler ile faiz belirlenemez. Serbest piyasada, devlet yüzde 14,70 faiz oranı ile borçlandı. Merkez Bankası'nın piyasayı fonladığı faiz ortalama 14,36 seviyesinde bulunuyor. Merkez Bankası, geç likidite penceresi faizi olarak yüzde 14,75 uyguluyor. Repo faizi ise bir haftadan beri yüzde 15 in üzerinde seyrediyor. Bu gece uygulanan repo faizi yüzde 15,25 olarak gerçekleşti.

Piyasa kendiliğinden oluştu. Merkez Bankası piyasanın dışında kalamaz. Yüzde 10,25 olarak tespit edilen ve bir önceki toplantıda sabit tutulan faiz, piyasaya hitap etmiyor. Merkez Bankası, yüzde 10,25 üzerinden piyasaya para veremez. Verdiği taktirde, nakit para dolara talep yaratır. Kurlar artar. 

Politika faizinin yüzde 15 olarak saptanacağını bekliyorum. Ayrıca ''faiz koridoru'' denilen uyduruk uygulamanın da sonlanmasıdır. Geç likidite penceresi faizi, caydırıcılık amacıyla her zamanki gibi yarım puan yüksek tutulabilir.

Daha önceden ifade etmiştim. Takipçilerim bilir. Bir önceki para piyasası kurulu toplanmadan önce ısrarla '' politika faizini iki puan artırın'' diye yazılar yazmıştım. 10,25 de sabit tuttular. Sonuç ortada, dolar arttı. Piyasa faizi arttı. 2 puan ile mesele hal ediliyordu. Şimdi 5 puan artış gerekiyor.