Belli bir kesim son olayların farkında dahi değil. Olayı basit bir kalkışma zannediyor. Barolar Birliği Başkanı'nın Cumhurbaşkanı ile görüşmesini tenkit ediyor.

Bu tenkit üzerine Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu "olaylar şezlongdan göründüğü gibi değil, 15 Temmuz olaylarının gerisinde ülkede iç savaş çıkarmak ve ülkeyi bölmek planı vardı" diyor.

Amerikan Başkan adayı Donald Trump ''Türkiye'deki darbe girişimininin arkasında CIA vardı" diyor. Gerçekten darbe öncesi karanlık bir takım Amerikalı askerlerin İncirlik Hava Üssüne geldiklerini ve bir takım olağan dışı işler çevirdiklerini gazetelerden okuyoruz.

Amerika'da önemli bir devlet geleneği vardır. Başarısızlık asla kabul edilmez ve sahiplenilmez. Nitekim Resmi yetkililer "başarısız darbe girişimini desteklemiyor ve meşru Hükumetin arkasında olduklarını" ifade ediyor. Böyle ifade ediliyor olması Amerika'nın sözüne inanılacak anlamına gelmiyor.

Amerika'nın kullandığı araca bakmalıyız. Amerika askerleri kullanarak Dünyanın her yerinde darbe yapıyor. Son örneği Mısır'daki Sisi darbesidir.

Türk Askeri Amerika'nın iki yüzlü politikalarının farkına vardı ve alet olmuyor. Bu kez araç olarak Amerika Cemaati kullandı.

Tarikatlar bu ülkenin başının belasıdır. Yeni Çeri Ocağı, Nakşibendi ve Bektaşi tarikatlarının kavgası sonunda kaldırıldı.

Kaldırıldı da ne oldu?

-Yeniçeri korkusu kayboldu. Yunanistan bağımsızlığını ilan etti.

-Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa uyduruk Ordusu ile Adanaya kadar geldi. İngilizlerin yardımı ve verilen tavizler ile geri gönderildi.

Egemenlerin yazdığı tarih gerçekleri saklıyor. Tarihten ders alamıyoruz. Bu nedenle tarih sürekli tekrar ediyor.

Bu güne gelelim.

Gülen Cemaati Amerika ile birlikte hareket ediyor. Türkiye'deki gücünü Türk Milletinin aleyhine kullanıyor. Müritleri Türk. Türk olmalarına rağmen müritler Cemaat lideri ne derse onu yapıyor. Türkiyenin çıkarlarını düşünmüyor. Topyekün ülkeye ihanet ediyorlar.

İnsan vatanına ihanet eder mi?

Cemaatler Irkı ve vatanı esas almıyor. Cemaat üyelerinin Türklük ve Türkiye umurunda değil. Din ve dinin belli bir mezhebi tercih ediliyor. Din ve iman altında mensubiyet duygusu yaratılıyor. Müritler Türklüğünü kaybediyor. Türkiye aleyhine yapılanları ihanet saymıyor.

Tarikatlar ülkeyi felakete sürüklüyor.Tıpkı Nakşibendilerin Ingilizler ile birlik olup, İngiliz topu ile Yeniçeri Ocağını yok etmeleri gibi.

Cemaatin kullandığı slogan "İslami Değerler" üzerine kurulu. Kendilerini din adamı, dini önder olarak taktim etmek tarikatların kullandığı yöntem.

Türk Milletine "din iman deyiver" yelkenleri indiriyor.Bu zaafı tarikatlar çok iyi kullanıyorlar.

Türkiye dini ticarete, ekonomiye, siyasete alet etme geleneğine son vermek ve tarikat düzenini anayasal hükümler ile sonlandırmak zorundadır. Aksi taktirde ortaya çıkan boşluk benzeri cemaatler tarafindan doldurulacak ve Türkiye'nin başı beladan kurtulmayacaktır.

Ulu Önder Atatürk "Türkiye meczuplar ve tarikatlar ülkesi olmasın" diyordu. Son olaylar Ulu Önderin ne kadar haklı olduğunu teyit ediyor.