Merhaba hepinize yılın üçüncü yazısı ile karşınıza çıktım. 2024 umarım sizler için iyi gidiyordur. İyi giden, yolunda giden şeylere çok ihtiyacımız var çünkü. Mesela sağlık! O olmadan hiçbir şeyin tadı tuzu olmuyor. Evde bir kişi hasta olsa tüm evi etkiliyor, enerji düşüyor ve keyif veren her şey birden göze batmaya başlıyor. Umarım sizler afiyettesinizdir. Gizli bir salgın var ve konuştuğum 10 kişiden 7'si ağır hastalık geçirmiş. Hatta etkileri hala sürüyor diyorlar. Aman dikkat! Bol meyve-sebze bol vitamin alın.

Okuduğum psikolojik kitapların çoğunda hastalıkların psikiyatri-psikolog eşliğinde tedavi edilmesi gerektiği yazıyor. Çünkü her bir organımızın psikolojik açıdan etkilendiği durumlar mevcut. Örneğin stres yaparsan midene vurur, mide ağrısı çekersin. Fazla düşününce baş ağrısına dönüşür. Hatta uykusuzluk yapar. Bu da tüm bedeni yormaya daha da huzursuz olmaya doğru ilerler. Omuz ve sırt ağrınız varsa kendinizi bir gözden geçirin. Sizin olan yahut olmayan ne kadar yük varsa, taşıyor, sırtlanıyorsunuz. Her şeye yetişmeye, herkese koşmaya mı çalışıyorsunuz. Kendinizi bir inzivaya çekin derim. Mesela nefret ve öfke duygusuna mı sahipsiniz? Kalbinize bakın, atışını kontrol edin. Özellikle öfkelendiğiniz durumlarda normal olmayacaktır.

Aslında çoğu kitaplar tüm hastalıkların temelinde psikolojik nedenlerin yattığını söylüyor. Günümüzde alternatif tıbbın çarelerine başvuran insanların sayısı gittikçe artıyor. Pekala bize sorarlar; hastalıkların sebebinin psikolojik olduğunu nasıl anlarız? Şöyle ki hastanelerde yapılan tahlil ve tetkiklerin sonucunda bir şey bulunamadıysa bunu psikolojiye bağlıyorlar. Aslında bana göre direkt her hastalık psikolojik. Kendimden örnek vermem gerekirse kolay kolay ilaç kullanan biri değilim ve kullanılması taraftarı da değilim. Çok ileri derecede ciddi hastalıklar için söylemiyorum bunu. Örneğin baş ağrısı çekiyorum. Önce uyku düzenime bakıyorum, rutinim dışına çıkmışsam evet ağrıması normal. Normal saatimde yatıp kalkmışım fakat yine ağrım varsa su içip içmediğimi kontrol ediyorum. Bir insan günlük ortalama bir buçuk yahut iki litre su içmesi gerekiyor. Ben çayı kahveyi fazla kaçırdıysam o gün su içmemiş oluyorum ve otomatik baş ağrısı çekiyorum. İyileşmek için de su içerim, meşhur çoğumuzun bildiği at kestanesi kreminden şakaklarıma sürerim, yarım saate bir şeyim kalmaz. İçinizden ben çok şiddetli baş ağrısı çekiyorum ama diyenler mutlaka olacaktır. Bunun için de kendinizi bilmeniz ve vücudunuzu tanımanız çok önemli. Sabah kahvaltısından tutun da ara öğünlerinizi dahi dengeli yapabildiniz mi? Az ve sık beslenmek şeker, yağ, tuz ve un tüketimine dikkat! Hiç yememek elbette olmuyor ama atalarımız ne demiş; "azı karar çoğu zarar", " gereğinden fazla olan her şey zehirdir". Daha çok örnekleri var tabii...

Evet efendim geldik bu yazının sonuna. Her işin başı sağlık! Salgınlara dikkat, kendimize pür dikkat kesilelim. Çünkü giden hiçbir şey kolaylıkla geri gelmiyor. Önce ruhumuzu dinlendirelim, beden zaten çiçek açmasını biliyor. Bu soğuk günlerde kendinize çok dikkat edin. Hoşça ve sağlıkla kalın!