Biraz geciktim ama seneler evveline bakalım.2.Meşrutiyet’in
İlanı basın tarihimiz açısından da önemlidir.24 Temmuz 1908
Günü, meşrutiyet ilan edilir edilmez, gazeteciler kendi inisiyatif
leriyle sansürü kaldırdı. O güne dek gazeteleri daha basılmadan
denetleyen sansür görevlileri işlerini yapamadı. Basının özgür
leşmesi kimseden emir almadan ve baskıdan korkmadan yayın
yapması gazete sayışlarında patlama yarattı. Türk basını zaman
zaman 24 TEMMUZ 1908 öncesine benzer dönemlerden geçti
ama  24 Temmuz simgesel önemini hiç kaybetmedi. O günün
anısına,1946 yılından bu yana 24 Temmuz gününü Türk Basının
dan SANSÜRÜN Kaldırılması ve Basın Bayramı olarak hep kut
luyoruz. 24 Temmuz, Basın Bayramını ve Türk basınından sansü
rün kaldırılışının 109’uncu yıl dönümünde.160’ı aşkın gazeteci
Hapishanelerde. Basın özgürlülüğümüze ne zamım kavuşacağımızı
Bekleyenlerdenim. Bütün dünyaya karşı basın bayramımızın utanç
gününe çevrilmesini istemiyor ve işini yapan gazetecilerin hapse
atılmaması ve sansürün en beterinin uygulanmasına karşıyım.
Tutuklu oka dar gazetecimiz varken, nasıl basın özgürlüğünden bahse
derim. Bence gazetecilik suç değil. Gördüğüm kadarıyla ne yazık ki
Padişahlık dönemindeki o sansür yıllarından beter! Baskıcı Abdül
hamit döneminde bile hapisteki gazeteci sayısı yok denilecek kadar
azdi.Bu günkü halimiz ise malum.Basın ve ifade özgürlüğü bakımın
dan dünyada kaçıncı sıradayız acaba diyesin geliyor.Gazeteci,yazar
Hıfsı Topuz ise Türkiye’nin basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü
konusunda rekorlar kırdığına dikkat çekerek ‘’Eşsiz bir durumdayız.
Afrika Ülkeleri bile böyle bir durumda olamadı. Hiç bu kadar başrol
de olamadık. Gazetecilik mesleğine girenler kahraman oluyor ve hakların da açılan davalar eksik olmuyor’’Bütün bunlara rağmen Türk
Basınından Sansürün kaldırılması ve Basın Bayramı olarak kutluyoruz
Basın Bayramında basınımızın sorunlarının çözülmesi temennisiyle
Basın sektörün de çalışan, başta gazeteciler olmak üzere tüm emekçi
lerin bayramını candan kutluyoruz.