Demokrasi sisteminin özü laik yaşam üstüne inşa edilmiş siyasi  yapıdır.Laik yaşamın olmadığı toplumda demokrasi sözcükten öte bir şey ifade etmez.Adı ne olursa olsun demokrasi dışı yaşam biçimidir.Toplum olarak laik yaşam yoksa bilimsel ve ilimsel gelişmeden mahrum olmak kaçınılmazdır.Laik yaşamı içine sindiremeyen toplumlar demokrasi ile buluşamazlar.
         Dünya devimlerinin en büyüğü ve önemlisi Fransız devriminin toplumlara sunduğu Laikliktir.Önce Avrupa,sonrada dünya toplumları laiklik yaşamla tanıştıktan sonra demokrasi ile buluşmuştur.Demokrasi ile buluşan her toplum ilimle ve bilimle yakından ilgilenir olmuş.Sanayi devrimlerini yapmış.Zaman içinde teknolojinin toplumlara yansıması ile devrimler zincirinin öncülüğünü yapmışlardır.Yeni devrimler yapmaya devam ediyorlar.Etmeye de devam edeceklerdir.Laik yaşamı içine sindiremeyen toplumlar da devrimlere ayak uydurmak için çalışmış.Dersine çalışmaya devam edeceklerdir.
        Laik yaşam ,dogma aklın yerini akılcı aklın almasıdır.İlmin ve bilimin kendi alanında kullanılmasıdır.Felsefe ve mantığın yaşam üzerine etkisidir.Doğanın akılla yönetilmesidir.İnsan ilişkilerinin akla dayalı yöntemlerle  şekillenmesidir.
         Atatürk dünya devleti olmanın çözümünü Laik olmakta gürmüş ,Atatürk Cumhuriyetini Laiklik üzerine inşa etmiştir. Bu sayede Anadolu toplumu ilimle ve bilimle tanışmış.Sanayi devrimini başlatmış.Teknoloji ile buluşmuş.Orta doğunun tek Laik toplumu olarak orta doğunun öncüsü haline dönüşmüştür.Orta doğuda ve dünyada hatırı sayılır toplum olma yolunda hızla yol almıştır.Anadolu toplumu bu sayede etnik ve mezhep ayrışmasının önünü kesmiş,demokrasi ile yaşar toplum olmuştur.
       Anadolu toplumu laik yaşamdan uzaklaşmaya başlamış,beraberinde ilimden ve bilimden de kopmaya başlamış.Aklın yerini dogma almaya başlamış.Atatürk ufkunda yöneticiler olmayınca,küçük çıkarlar için toplumun dogma aklı kullanmasında sakınca görmemiş.Anadolu toplumunu Laik yaşamdan uzaklaştıran dogmanın beraberinde etnik ve mezhep ayrışmalarını getirdiğini önce küçümsemiş,sonrada etkisi altına girmeye başlamış.teslim olmuştur.Öyle hale gelmiş ki Anadolu toplumu etnik ve mezhepsel ayrışmanın  içinde yaşar hale gelmiştir.Etnik ayrışma PKK eliyle savaşa dönüşmüş.Mezhep ayrımcılığı doruk noktasına ulaşmış bir kıvılcımın çıkmasını bekler olmuştur.Sanayi devrimi terk edilmiş.Teknolojik gelişmelerin yeni devrimleri gerçekleşememiş .Orta doğu da öncülüğünü yitirmiş,dünya toplumları  üzerindeki hatırını hızla yitirmektedir.Yeni dünya devrimlerine ulaşmak yerine Osmanlıcılığı tercih eder hale gelmiştir.
        Anadolu toplumun laik yaşamla tanıştığı Atatürk Cumhuriyetinin  yıl dönemini yaşadığımız günümüzde Anadolu toplumunun sorunlarını  çözecek tek yolun dogma yaşamdan,laik yaşama geçmek olduğunu hatırlatmak istedim.Anadolu toplumu Laik yaşamı içselleştirdiği ölçüde demokrasi ile yönetilir olacaktır.Ne kadar demokrasi, o kadar saygın olunacağı unutulmamalıdır.