Halk arasında bir deyim vardır. “Gelir geçer ama deler de geçer.” Denilir ya bu sözü bu gün gelip geçen delip geçen deprem için kullanabiliriz. Yerine Cuk diye oturur. Bir günlük Büyük bir gazetemizin birinci sayfasına kadar yansıyan haberlerden bir demet seçelim. Ve sunalım.

  • AKP döneminde meralar, ovalar, meyve bahçeleri imara açıldı.
  • Ülke genelinde Hatay’ın 6 katı büyüklüklündeki tarım arazisine binalar dikildi
  • Sadece HARRAN ovasında son 10 yılda 500 bin dönüm tarım arazisi betonlaştı.
  • Kaçak yapıla yaygınlaştı. Yöneticiler buna göz yumdu.
  • Malatya’da kaysı bahçelerine yapılan binalar kullanılamaz hale geldi,
  • Hatay’da Amik Ovasında kurulan kent tamamen yok oldu.
  • Alüvyonlu zemindeki binalar yıkıldı Yüksek yerdeki 50 yıllık binalar ayakta

Şimdi siz söyleyin bize söyleyecek söz, yazacak yazı kaldı mı?

Depremin acı bilançosu

Deprem olur da bilanço acı olmaz mı? Bu depremde bilanço acı değil acıların acısıdır. Ölü sayısı 44.218 Yaralı sayısı 108.680 yıkılan bina sayısı 12.140. Bu satırları yazarı 1991-95 arasında İskenderun’da görev yaptı. Depreme hiç hazırlık görmediğim gibi adeta depreme davetiye çıkarırcasına kumsallarda binalar yapıldı. Siyasetin girdiği yerden Harici bedhahlarımız da girerler. Harici bedhahlarımızın girdiği yerlerden ise Türk milletine hayırlı bir iş çıkmaz. NOKTA.

Büyük Felaketin Merkezi Neresidir.

Geçen hafta bir günlük gazetemizin manşeti, şu idi. ( Büyük Felaketin Merkezi Beştepe’dir) İyi Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener diyor ki: Bu depremde yapı denetim sisteminin işlemediği gerçeği ile getirim sevdasının, hırsızlığın, yolsuzluğun acı reçetesi ile yüzleştik. Çıkarılan imar aflarının çözüm değil, ölüm fermanı olduğu ile yüzleştik. Tedbirsizlikle, iş bilmezlikle, liyakatsizlikle yüzleştik.

Kendi beceriksizliğini " Kader planı" diye perdeleyemezsin Sayın Erdoğan. Bu afetin bu kadar derin bir felaketle sonuçlanmasının sorumlusu Sayın Erdoğan’dır. Liyakatsiz ellerin neden olduğu büyük felaketin merkezi Beştepe’dir.

Biz bu görüşlere yüksek oranda katılırız. Bu felaketin bu kadar büyük olmasının sebebi “BEŞTEPE” idaresidir. Doğru. Ama esas sebeplerin başında gelen liyakatsizlik tedbirsizlik iş bilmezlik vs. yanında 22 yıldır uygulanan açık bütçeleri de katmak gereklidir.

Bir de TSK da Mehmetçik devrini kapatan askerliği 6 aya indiren de “ BEŞTEPE” dir

Bu nedenle depreme TSK hemen hemen hiç yardım edememiştir. İşte son 5 yılın bütçe açıkları:

2019 yılı bütçe açığı 81 Milyar

2020 yılı bütçe açığı 139 milyar

2021 yılı bütçe açığı 265 Milyar

2022 yılı bütçe açığı 278 Milyar ve en önemlisi

2022 yılı ek bütçesi açığı 880 Milyar

TOPLAM: 1643 Milyar TL

2023 Bütçesi TBMM de kabul edilmiştir. 660 Milyar açıktır.

Bu rakama onu da ekleyelim. 1643+660=2303

Bu kadar açık bütçelerle Atatürk'ün ve ismet İnönü'nün söyledikleri gerçekleşir,

Atatürk’e göre bağımsızlık elden gider.

İsmet İnönü’ye göre de Türk Milleti tam manasıyla iflas eder. Nitekim bağımsızlık elden gitmiştir. Türk milleti tam manasıyla iflas etmiştir. Tek adam rejimi deyim yerinde ise açık bütçelere seyirci kalmıştır. Danıştay da açık bütçelere vize vermiştir. Açık bütçeler Osmanlı'yı SEVR' e götüren yoldur.

Açık bütçeler Bizi adım adım SEVR’e taşımaktadır.
 

Açık bütçeler Osmanlı’yı SEVR e götürdüğü gibi, Bizi de adım adım SEVR’e taşımaktadır. Maalesef Cumhuriyetimiz bunu bilmeyen bu tehlikeyi, anlamayan ve bir an bile durup düşünmeyen “ Durmak yok yola devam” diyerek ilerlemeye çalışan aslında gerilediğinin bile farkında olmayan yöneticilerin yönetimindeyiz. Sayın Meral Akşener’in teşhisleri maalesef doğrudur. Tedbirsizlikle, iş bilmezlikle, liyakatsizlik gerçeğini yaşıyoruz. Bunların dışında bilinçsizlik, tarih bilgisinden yoksunluk, tarihten ders almamak vs. gibi daha büyük gafletlerin içinden geçiyoruz. Mehmet Akif Ersoy bir dörtlüğünü tekraren yazalım sanki bu günler için yazmıştır,

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
 

"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Mehmet Akif Ersoy