Bu gün Merkez Bankası dolara müdahale etti. Ancak bu müdahale, grip hastasına asprin vermek gibi bir tedavi metoduna benziyor.

Daha önceki yazımda ifade ettiğim gibi, politika faizi ile serbest piyasa faizi arasında fark olduğu zaman, merkez bankasının yarattığı likidite döviz talebine gidiyordu. Bu yolu kesmek amacıyla Merkez Bankası piyasaya vermek durumunda kaldığı likiditeyi 22 milyar lira ile sınırlıyor.

Likidite sınırlaması sorunu çözmez. Sadece kurlardaki artışın hızını keser. Onlar da bu durumu biliyor. İlave tedbir olarak, döviz tevdiat hesabı karşılık oranlarında 50 baz puan indirim yapıyor. Piyasaya 1,5 milyar dolar ilave döviz likiditesi sağlıyor.

Merkez Bankası döviz piyasasının arz cephesinde etkinlik sağlamaya çalışıyor. Bu ikinci politikanın etkisi de sınırlı kalacaktır. Döviz talep elastikiyetinin yüksek olduğu piyasada, arz kayması kurlar üzerine fazla etkin olamıyor.

Merkez Bankası bu durumun da farkında ve " müdahalemiz devam edecektir" diyor. İşte bu önemli. Eğer kurlar daha yükselir ise Merkez Bankası faiz silahını kullanabilir. Dolar kuru düşer.

Esasen Merkez Bankası geç kaldı. Sn. Cumhurbaşkanı'nın çağrısı üzerine geniş halk kitleleri 3.50 dolar kuru seviyesinden 2,7 milyar dolar bozdurdu. Yönetimin vatandaşa zarar ettirme lüksü yoktur.