Eğitim bir kişi üzerinde istendik davranışların oluşmasıdır. Kişi üzerinde istendik davranışların oluşması demek; kişinin bir alanda veya birkaç alanda üretime dönük iş yapabilmesidir. Dolasıyla eğitilmiş insan; hangi alana göre yetiştirilmişse;  o alandaki işleri yapabilir hale gelmesidir. Örneğin kişi otomobilde belirli bir bölümün ustası ise; o bölümün tamiratını; veya direk üretimi ise; parçaların birleşimini yapabilir.  Dolasıyla üretir hale gelir.
Üretir hale gelebilmek; kolayca iş  bulabilmeyi;  veya fiilen işi kurmayı sağlayabilir.  İş bulan veya işini kuran insan kazancını temin edebildiğinden kendisi ile ilgili diğer sorunları da çözer. Dolasıyla problemsiz hale gelir.
Düşünün bir toplumun tamamının sorununu çözebilir hale gelmesi;  problemsiz Milletleri meydana getirir. Elbette yaşamda daha iyisini; daha güzelini; daha olumlusunu yapmak veya yapabilmek ideali içinde olmak bile o toplumdaki sosyal problemleri en aza indirebilir. Sosyal problemlerin en aza indirmiş toplumlar yada Milletler Dünyanın gelişkin; gelir düzeyi yüksek toplumlarını veya Milletlerini meydana getirir. Dolasıyla bu toplum ve Milletlerde;  demokrasi ve barış içinde yaşama olgusu,  en iyi seviyede oluşur;  ve bu toplumun her kesiminde hissedilir.
Eğitilmiş olan kişi kavrama gücü yüksek olan kişidir; dolasıyla kavrama gücü yüksek olan bir fert değişik alanlardaki işleri,  anlatımları,  kavramları, ve  toplumsal uyumu en iyi seviyede hissedebilir,  ve uygulayabilir. Toplumsal uyumlar  sağlıklı  Milletleri meydana getirir. Haliyle böyle bir  Millette kalkınmış, gelir düzeyi yüksek; toplumsal sorunlarını çözmüş; Uluslararası Coğrafyada; bölgesindeki barışın  sağlanmasına da  katkıda bulunmuş olur.
Bugün Ortadoğu’da  yaşanan  sorunların  temelinde bu gerçek vardır. Çeşitli güçlüklerin olduğu toplumlarda;  eğitime   çok önem verilmesi mümkün değildir. Eğitilmemiş insan ve toplumlar ilkelliği oluşturur.  İlkelliğin sonucu ise felaketin ta kendisidir.  Çünkü her an hem ferdi anlamda, hemde  genel anlamda  kötü bir işin içinde olabilirler.