Üretici yani köylülerimiz hiçbir zaman fındığına sahip çıkmamıştır. Bu yaşıma geldim fındıkla ilgili ne yazılar yazdım ve yazıldı.Miting ve yürüyüşlerle birlikte ADALET GÜNÜ ve FINDIĞIMIZI ilgilendirilen sorunlar belirlendi. Tek kelimeyle FINDIKLA ilgili sorunlalar ORDU- GİRESUN ARASINDA DİLE GETİRİLİP, birlikte beraberlik ve iştira ki ne yazıktır ki göremedim. Köysen Cumhuriyet Meydanı’nın da fındıkla ilgili miting yapmak istemiş ve izin alamamışlar. Daha önce yapılan mitingde acaba nerede idiler. Bir köşe yazarı arkadaşımızın köşesinde yazdığı gibi bu C.H.P. Mitingi değildi doğrusu saman satar samanı veya demir tavında dövülür misali bizler her nedense her şeye geç kalıyoruz. Sonun da atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Karadenizimizi geçim kaynağı ve ekonomisin yürüten fındığımız milyonca insanımızın geçim kaynağı ve tek ÜRÜNÜDÜR. Fındık denince bütün dünyanın aklına Karadeniz Kıyılarımız dolayısıyla TÜRKİYE GELMEKTEDİR. Ülkemiz dünya FINDIK ÜRETİMİNİN % 75, ayrıca fındık  İhracatımızın % 75-80’nini tek başına karşılamaktadır. Türkiye’miz bu oranlarda bir fındık memleketi olmasına rağmen Evlerimizde ne acıdır ki ortalama yarım kilo fındığın bile yenilmediğini zannediyorum. Gönül isterdi ki fındığın bütün çeşitleriyle evlerimize, lokantalara, bütün marketlere, pastanelere girip satılması ne güzel olurdu. Fındığımızın hak ettiği gibi tanıtılmadığı bundan dolayı yeterli ilgiyi görmediğini söyleye bilirim. Fındığımız pastalarda, bilhassa tatlılarda, lezzeti bol olmasından dolayı fiyatı da uygun olduğu için  Cebimize konularak her yerde yenilen, vitamin hapı olarak bulunması lazım.FINDIK senelerdir AGANİGİ diye reklamlara girmiştir.‘’Anlarsınız ya’’Modası geçse de hala garibanların YAKIT maddesi olarak fındıkkabuğu bacalarımızı TÜTTÜRMEKTEDİR.TMO dan hayır bekleyen fındığını  2018 yılında teslim ve ömrü vefa ederse de 2019 yılında da parasını alır.Fındığımızın daha bilinmeyen ve sayamadığımız özellikleri çoktur.
Devamı var