Daha öncede yazdım. Ne zaman eğitim konusu gündeme gelse, Muazzez Türüng Hocamızın çok sevilen bir MUŞ türküsünü anımsarım.  Ustamız Işıklar içinde uyusun. Bir hekim olarak sağlığın ayrılmaz parçası olan Eğitim SORUNLARINI yazmamak olmaz. Gazeteci Aziz Muhammet Ulubaş’a buradan teşekkür ediyorum. Gelelim Mektebin Bacaları türküsüne.

Mektebin bacaları

Ders verir hocaları

Kim yarını severse

Odur birincileri

Osmanlı İmparatoru ikinci Abdülhamid´in Maarif Nazırlarından, Emrullah Efendi, Halim veya Zühtü Paşa’ya  mı ait olduğu tam bilinmeyen;

"Şu okullar olmasaydı, Milli Eğitim’i ne güzel idare ederdim" sözü sanki bugün yine söylenmiş gibi.

Hani aklımıza geldi. Bu günlerde yine okullar da kapatıldı ya!.

*

Deprem nedeniyle devreye sokulan Uzaktan Eğitim Yoluyla İşlenen Dersler üniversitelerde birden fazla sorunu da birlikte üretti. Koronavirüs döneminde Türk Eğitim Derneği (TED)tarafından hazırlanan raporlarda; özellikle Lisans Alanlarında Eğitimin Sürekliliğinde yaşanan sorunlar, İnternete Erişim, Üniversitelerin Dijital Altyapısının Yetersizliği, Son Sınıflar ve Uygulamalı Bilimler ile Tıp, Mühendislik, Hukuk ve Laboratuvar derslerinin yoğun olduğu bölümlerdeki eksiklikler önemli başlıkları oluşturmaktadır. Gelecekteki işsizlik sorunun artması, kalifiye eleman eksikliğinde yaşanacak güçlükler ve belirsizlik, finans açmazı, öğrenci ve personel hareketliliğin oluşmaması vurgulanabilir.

*

Kocaeli’de Kredi Yurtlar Kurumu’na ait olan 6 yurttan 4’nün  boş durumda olduğunu belirtelim. Tekirdağ’da dört yurttan tamamı boş olurken, Trabzon’da ise bir öğrenci yurduna birkaç gün önce depremzedeler alınmaya başlanmış olduğunu söyleyelim. İstanbul’un Avrupa Yakasında ve Anadolu Yakası’nda birer yurt’un depremzedeleri kabul ettiği, diğer yurtların ise kapalı, boş veya nöbetçi yurt hizmetinde olduğunu öğreniyoruz. Ankara’da ise 12 yurt arasından 10 yurt’un  boş olduğu görülüyor.

*

Depremden dolayı depremzede öğrencilerin derslerinde  belirgin problemler  yaşamaya başladığı nı görüyoruz. Nedeni de gayet basit; “Bilgisayar, Tablet gibi Teknolojik Olanaksızlıklar” olduğu net olarak gözleniyor. Bunun yanı sıra depremzede öğrencierin yaşadığı “Ruhsal Çöküşün” üzerine eklenen “Uzaktan Eğitim Sorunu”, yani üniversitelerin sadece eğitim kurumu olmayıp, aynı zamanda öğrencilerin ruhsal açıdan kendilerini ifade etme yerleri olduğunu, üniversilerin kapalı olmasının sonucunda şehirlerin ciddi anlamda yaşayacağı ekonomik kayıpları göz ardı etmemek gerekir. Pandemi döneminde üniversiteleriyle öne çıkan şehirlerin başında gelen Eskişehir, Ankara, İzmir’in milyon dolarları bulan kayıplardan söz edersek konu daha iyi anlaşılır.

*

12 Eylül ile gelen serbest pazar ekonomisi ve NEOLİBERAL politikalar, Eğitimi ve Sağlığı paralı, hatta alınıp satılan bir meta haline getirmiştir.

*

Bir üniversitemizin Rektör Yardımcısının, "Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor, ben her zaman cahil halka güvendim" demesini ne çabuk unuttuk.

Ah güzel ülkemin güzel halkı ne zaman uykudan uyanacaksınız? Sözümüzü Aziz Nesin ile bitirelim.

“Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. Bite bite sonunda bende biterim. Olur biter.”

•EĞİTİM VE SAĞLIK KAMUNUNDUR!

•KARANLIKLAR SONUNDA AYDINLIĞA DÖNÜŞECEKTİR. BU BÖYLE BİLİNE!