Tarihin her döneminde savaşların nedeni ekonomi olmuştur.
Truva'yı gezenler görür. Truva fakir iken hiç kimsenin dikkatini çekmiyordu. Zenginleşip, gösterişli yaşama başladığı dönemde dikkati çekti. Yunanistan halkı, Truva'yı talan etmek amacıyla saldırdılar.
Mısır ve Bereketli Ay olarak ifade edilen, Bağdat-Urfa- Filistin'e uzanan bölge, tarihte en fazla savaş yapılan mekan olmuştur. Çünkü buralarda toprak çok verimlidir. Bu bölgede, yağmacı milletlerin biri geliyor, diğeri gidiyordu. Savaş yaşamın parçası idi.
Günümüzde toprak kazanmak amacıyla savaş yapılmıyor. Çünkü, toprakta elde edilen verim sıfırlandı. Sanayi egemen dünyada toprakta çalışarak, gelir elde edilemiyor. Sanayi ürünlerinin katma değeri yüksek olduğu için, tarımsal ürün ile sanayi ürünü ticareti , sanayi toplumu lehine işliyor.
20. Yüzyılda finansal egemenlik ortaya çıktı. para ve sermaye piyasaları kanalından ekonomik artıklar kolayca el değiştiriyor. Bir örnek vereyim. Türk Bankaları 170 milyar dolar konsorsiyum kredisi kullandı. Bu krediye karşılık her yıl 10 milyar dolar faiz ödüyoruz. Türkiye fındık satarak iki milyar dolar para kazanıyor. Beş yılda elde edilen fındık mahsülü, Türk bankalarının yurt dışına bir yılda ödediği faizi karşılamıyor.
Diğer tarımsal ürünler de benzer yönde. Dolayısıyla, toprak elde etmek amacıyla yapılan savaş sona erdi. Nitekim Amerika Güney hudutlarına duvar örüyor.
Yüzyılımızda savaşın amacı yine ekonomik. Ancak, tarımsal ürün elde etmek amacıyla toprağın işgali değil. Toprakta mevcut katma değeri yüksek petrol ve lityum gibi kaynaklara el koymak amacıyla hareket ediliyor.
En tehlikeli gösterge Cari İşlemler fazlalığıdır. Cari fazla veren ülkelerin elinden bu fazlalıkları kapmak için gaspçılar fırsat kolluyor.
Savaşın ekonomik amacı değişmiyor.