Kahve bahane değil şahanedir. 
Huzur sanki telvesi, mutluluk sanki tadı dillerdeki... Gönül meselesi anlatılır eşliğinde, lakin bir tatlı seda yerleşir yüreğine... 
Nice dostluklar, nice arkadaşlıklar yeri gelir aşklar perçinleşir, ocağın pişirişinde... 
Şimdi var mısınız benimle gönlümde muhabbete?
Kahve!
Kırk yıl hatırı var derler. Hatırası var derler…
 
Mahareti, pek büyükmüş meğer hararetinden. Aralamaya yeltenmişken sır kapısını daha ben, bir taarruz başladı içeriden. Bilseniz nasıl sitemkârdı; dostluk, vefa, kadirşinaslıktan yükselen serzenişler? Karışıyordu birbirine sanki tüm feryâd edişler;
-İyi şeyler zaman ister, hem başköşede bir yer!
-Ulaşmasıyla emsâlsiz kokumun, açılır kapıları derhal şuurun! Azlığımdadır kalitem, hem ufacık olmamda!
-Anlamazsınız ki kıymetin isyanını, fazlalığa?
-Vâkıfım da, ziyareti makbul kılmaya!
-Özlenmeyi dilerim, gerideki tadımla!
-Ziyan yoktur bende, talimli zira çökeltim de! tatlı rüyasına sizi falların, hapsetmeye! -Söyleyin, kim taşır benden gayrı, BİR HATIR İÇİN KIRK KOCA YILI?
 Gel desem, bu akşam, bir kahve ısmarlayayım sana. Bir fincan kahve: Cezvesinde kaynamış hatıralar, köpüklerinde sevgi parlayan, fincanında dostluk ile telve, bir yorgunluk kahvesi. En iyisi ben sana bir şiir ısmarlayayım… Yanında da bir fincan acı kahve…
Hikâyeler… 
Sabah kahvesi gibidir. Damak tadından çok, ruhumuzu dinlendirir. Taze bir günün başlangıcında insana güzel duygular kazandırır ve hayata bakışımızı geliştirir. Kahve tadında hikâyeler, ufkumuza pencere açan manzara resimleri gibidir. Her birini okuduğumuzda yepyeni manzaranın ortasında kendimizi buluruz. Geçmişe takılmadan bakıp geçmek, geleceğe kanat açmamızı sağlarlar. Yepyeni kahve tadında hikâyeler sakin zamanların dinlenme molası gibi ruhunuzu okşayacaktır.
Nereden çıktı bu kadar kahve?
Son günlerde elimde kahve tadında hikâyeler isimli bir kitap mevcut. Sayfa sırasına göre okumanıza lüzum yok. Canınız mı sıkıldı? Aç bir hikâye… Günlük rutin işlerden mi sıkıldınız? Aç bir hikâye…
Canınız kahve mi çekti? Aç bir hikâye…
Kahve bahane değil şahanedir. Umutlar, hayaller, mutluluklar eşlik eder tadına. Bilindiği gibi acı da değildir. Dediğim gibi bahane değil şahanedir.
Not: neden gündemden uzağım diye bir soru aklınıza gelebilir. İnanın ki ne kadar bu olayları düşünürsem, o denli aklımı yitirmeye yaklaşıyorum. Ruh sağlığım için kendimi biraz soyutluyorum. Kusuruma bakmayın. Değerli gazeteci büyüklerim, siyasi arkadaşlarım, sevgili halkım zaten gündemi yakından takip ediyor! Hoşça kalın diyeceğim ama şu günlerde bu pek mümkün değil gibi. Dua edelim. Şehitlerimize, Müslüman din kardeşlerimize…