PKK, kuruluşunda bir tespit yaparak yola çıktı. Dediki, Kürtler Türklerle birlikte TC'nin kurucu unsurları olmalarına karşın bugüne değin Kürtler hak ettiklerini alamadılar. Bu nedenle bizler, eğitim, sağlık, iş, aş ve benzeri konularda haklarımızı Türk solcuları ile birlikte'Halkların kardeşliği' ilkesi ile mücadele ederek alacağız. Dediler. Ne derece doğrudur, bilemem?. Türk sol hareketlerinden bazıları ile de görüşerek. Yola çıktılar.
Bir dolu maceradan sonra yani 29 yıl sonra, bir şekilde masaya oturma fırsatı buldular. Ön görüşme tutanakları iki kezdir, basına sızıyor. Fakat hiç birinde halkın yaşamı ile ilgili hiçbir şey yok. Halktan yana olduğunu söyleyen hiçbir örgüt, sağlık kuruluşlarına zarar vermez. Okullara zarar vermez. Ama yıllar içinde bunlar yaşandı.
KCK, operasyonlarında görüldü ki örgütün önemli bir kısmı istihbarat örgütlerinin elemanı. Bilinen bir gerçek daha var ki; Geçen süreç, uyuşturucu ve silah tacirlerinin işine yaramış, Kürt ve Türklerin fakir fukara çocukları ölmüş veya heba olmuş.
Doğal olarak her aklıselim insan savaşın durmasını ister. Ama çıkarı olanlar savaşın sürmesini isterler. Kimlerdir bu savaştan yarar sağlayanlar? Başta emperyal güçler. Kullanılan silahlara bakılınca onlarca ülkenin markasını görebilirsiniz. Uyuşturucu baronları, bunlarda silah tacirleri ile adeta ortak çalışıyorlar. Banu Avar'ın programlarında ve çeşitli araştırma kitaplarında detaylarını bulabilirsiniz. Uğur Mumcu, bu konuyu yani uyuşturucu-silah baronlarının ülkemiz üzerindeki oyunlarını aydınlatmaya çalışırken öldürüldü. Bir yetkili devlet biliyor. Ama açıklayamayız. Demiştir.
Eğer PKK ve KCK gerçekten sol ve halktan yana örgütlerse, Başta yaptıkları tespitleri hatırlasınlar. Yani yol haritalarına bir baksınlar zaman içinde ne kadar savrulduklarını görsünler. İllegal terör örgütleri zaman içinde veya kurulurken istihbarat örgütlerinin veya silah-uyuşturucu baronlarının eline geçerler. PKK'da başlarken iddia ediliyor ki; İstihbarat örgütü tarafından kurulmuş. A.Öcalan'da - Onlar bizi kullandı. Bizler de onları. Diyor.
Birilerinin başkan olması için veya emperyal güçlerin yeni senaryolarına zemin hazırlamak için laf olsun diye halka rağmen barış olmaz. Olsa da iki gün sonra mutlu olmayan halk yine sokaklara dökülür.
Türkiye'de ki gelir dağılımı adaletsizliği almış başını gidiyor. Milyarderler artıyor. Sadaka ile geçinenler sekiz milyonu geçti.
Gerçekten PPK, KCK sol bir örgütse; yola çıkarken talep ettikleri etnik hakların çoğunu zaten kazandılar. Tüm Türkiye'de toprak reformu talep ederler. Asgari ücretin doğru belirlenmesini talep ederler. İşe başlayan herkesin mutlaka sendikalı olmasına yasal güvence isterler. Seçim barajının düşmesini isterler ve başta Güney-Doğu'da tarikatlara devlet desteğinin kesilmesini vb. isterler Çünkü Kürtler Türkiye'nin her yerinde yaşıyor. Ve de Kürtlerin kurtuluşu Türk ve Kürt emekçilerinin ortak mücadelesinden geçecektir. Yoksa şovenizm batağında daha çok debelenir, emperyal ülkelere yem oluruz.

PKK, kuruluşunda bir tespit yaparak yola çıktı. Dediki, Kürtler Türklerle birlikte TC'nin kurucu unsurları olmalarına karşın bugüne değin Kürtler hak ettiklerini alamadılar. Bu nedenle bizler, eğitim, sağlık, iş, aş ve benzeri konularda haklarımızı Türk solcuları ile birlikte'Halkların kardeşliği' ilkesi ile mücadele ederek alacağız. Dediler.

Ne derece doğrudur, bilemem?. Türk sol hareketlerinden bazıları ile de görüşerek. Yola çıktılar. Bir dolu maceradan sonra yani 29 yıl sonra, bir şekilde masaya oturma fırsatı buldular. Ön görüşme tutanakları iki kezdir, basına sızıyor. Fakat hiç birinde halkın yaşamı ile ilgili hiçbir şey yok. Halktan yana olduğunu söyleyen hiçbir örgüt, sağlık kuruluşlarına zarar vermez. Okullara zarar vermez. Ama yıllar içinde bunlar yaşandı. KCK, operasyonlarında görüldü ki örgütün önemli bir kısmı istihbarat örgütlerinin elemanı.

Bilinen bir gerçek daha var ki; Geçen süreç, uyuşturucu ve silah tacirlerinin işine yaramış, Kürt ve Türklerin fakir fukara çocukları ölmüş veya heba olmuş. Doğal olarak her aklıselim insan savaşın durmasını ister. Ama çıkarı olanlar savaşın sürmesini isterler. Kimlerdir bu savaştan yarar sağlayanlar? Başta emperyal güçler. Kullanılan silahlara bakılınca onlarca ülkenin markasını görebilirsiniz. Uyuşturucu baronları, bunlarda silah tacirleri ile adeta ortak çalışıyorlar. Banu Avar'ın programlarında ve çeşitli araştırma kitaplarında detaylarını bulabilirsiniz. Uğur Mumcu, bu konuyu yani uyuşturucu-silah baronlarının ülkemiz üzerindeki oyunlarını aydınlatmaya çalışırken öldürüldü. Bir yetkili devlet biliyor. Ama açıklayamayız. Demiştir.

Eğer PKK ve KCK gerçekten sol ve halktan yana örgütlerse, Başta yaptıkları tespitleri hatırlasınlar. Yani yol haritalarına bir baksınlar zaman içinde ne kadar savrulduklarını görsünler. İllegal terör örgütleri zaman içinde veya kurulurken istihbarat örgütlerinin veya silah-uyuşturucu baronlarının eline geçerler. PKK'da başlarken iddia ediliyor ki; İstihbarat örgütü tarafından kurulmuş. A.Öcalan'da - Onlar bizi kullandı. Bizler de onları. Diyor. Birilerinin başkan olması için veya emperyal güçlerin yeni senaryolarına zemin hazırlamak için laf olsun diye halka rağmen barış olmaz. Olsa da iki gün sonra mutlu olmayan halk yine sokaklara dökülür. Türkiye'de ki gelir dağılımı adaletsizliği almış başını gidiyor. Milyarderler artıyor. Sadaka ile geçinenler sekiz milyonu geçti. Gerçekten PPK, KCK sol bir örgütse; yola çıkarken talep ettikleri etnik hakların çoğunu zaten kazandılar.

Tüm Türkiye'de toprak reformu talep ederler. Asgari ücretin doğru belirlenmesini talep ederler. İşe başlayan herkesin mutlaka sendikalı olmasına yasal güvence isterler. Seçim barajının düşmesini isterler ve başta Güney-Doğu'da tarikatlara devlet desteğinin kesilmesini vb. isterler Çünkü Kürtler Türkiye'nin her yerinde yaşıyor. Ve de Kürtlerin kurtuluşu Türk ve Kürt emekçilerinin ortak mücadelesinden geçecektir. Yoksa şovenizm batağında daha çok debelenir, emperyal ülkelere yem oluruz.