Son günlerde Atatürkçü olmak moda oldu. Neler oluyor bilmiyoruz. Türk kanı taşıyan herkesin, Ulu Önder Atatürk'e sonsuz saygısı vardır.
Atatürkçülük dünya görüşüdür. Bu dünya görüşünün önemli prensipleri vardır. Prensipleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz;
1. Her konuda bilime önem verilecektir. Bilim dışı dogmaların Atatürkçülükte yeri yoktur. Bilim ile ideoloji çarpıştığı zaman, bilim tercih edilecektir.
2. Demokratik Cumhuriyet Prensiplerinden taviz verilemez. Anayasanın "değişmez hükümleri" ile bu prensipler kayıt altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti meşruiyetini halktan alan Laik, Sosyal bir Hukuk devletidir.
3. İnançlar (dinler) ticarete ve siyasete konu olamaz. Din ve vicdan özgürlüğü, insanların hür iradesine bırakılmıştır. Hiç kimsenin yaşam biçimine karışılmaz, karışanlara müsaade edilmez.
4. Türkiye'nin ulusal ve uluslararası siyasetinde “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" prensibine uyulmalıdır. Vatan söz konusu olmadıkça "Savaş Cinayettir"
5. Milletin efendisi üreticidir. Bu efendi Toprakta üretim yapan köylü, fabrikada üretim yapan işçi ve sanayicidir. Üretmeden tüketim yapmak, ürettiğinden daha fazla tüketmek ve yan gelip yatmak Atatürkçülük ile bağdaşmaz.
6. Halk temsilcileri ve yakınları devlet ile ekonomik bağ içerisinde olamazlar. Devlette tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Siyasal güç sahipleri hiç bir koşulda, maaşından fazla devletten gelir elde edemez. Seçilmişlerin maaşı öğretmen maaşından yüksek olamaz.
7. Amacımız Türkiye’yi çağdaş medeniyetlerin ilerisine taşımaktır. Ufukta "bilgi toplumu" görülüyor. Bilgiye dayalı eğitim sistemi kurulmadan, bilgi toplumuna ulaşılamaz.
Yukarıda saydığım prensiplerden tek birisine uygun davranmayan kişinin, Atatürkçüyüm demesi sözde kalır.