Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür ''İstanbul Depremi, 7,2 den büyük olacak'' diyor. Sn. Görür, Elazığ depremini tam anlamıyla, iki yıl önce tahmin etmiş ve raporlar yazmış idi. Fakat, yönetim umursamadı.

Sosoyolojik yapımız değişmiyor. Millet ve devlet olarak KADERCİYİZ. Elazığ depreminde, devlet başkanımız ''Ben Müslümanım kadere inanırım'' diyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu özetliyor.

Bilim ile inanç çatışıyor. Vatandaş depremin olacağın biliyor. Ancak tedbir almak yerine, geleceğini kadere terk ediyor. Bu terk edişin, pahalı olacağından herkes emin.

Baştan alınacak tedbir, daha ucuza mal olabilir. Can kaybı önlenir. Yapılacak iş, binaları depreme dayanıklı duruma getirmekten ibaret.

İnşaat işini, çok iyi biliyoruz. Kaliteli bina yapma kültürüne de ulaştık. Sektör, son iki yıldan beri kriz yaşıyor. İnşaat şirketleri işsiz.

Hükümet, inşaat şirketlerine iş vermek amacıyla KANAL İSTANBUL adındaki verimsiz hayali bir projeyi gerçekleştirme peşinde. Halbuki aynı para ile, İstanbul’daki binalar depreme dayanıklı hale getirilebilir. İnşaat şirketlerine iş yaratılır. Sektöre ve ekonomik büyümeye dinamizm kazandırılabilir.

Bu fikri, Birnur Hanım ile tartıştım. Birnur Hanım ''Kanal İstanbul'da rant var'' diyor. Böyle bir olasılık mevcut. Ancak ''Ortak akıl İstanbul’un kaderini
RANTA tercih edemez'' diye düşünüyorum.

Siz ne dersiniz? Yorumlarınız bekleniyor.