Cumhuriyetimiz 14 Mayıs 1950 den bu yana her gün yükselen ve güçlenen bir saldırı altındadır. Bunu ben mi söylüyorum. Bakalım kim söylüyor.

" Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz. İsmet İnönü."

O gün bu gündür Türk Milleti DENK bütçe yüzü görmeden tam manasıyla  iflasa sürüklenmeye devam ettiriliyor. Hiç bir Hükumet ve TBMM açık bütçelere+ Laik eğitimden uzaklaşmalara el koymamıştır. AKP dönemi ise " Durmak yok yola devam" diyerek 2 Şubat 2020 tarihi itibarı ile aşağıdaki karneye bizi ulaştırmıştır.

Açık bütçeler yapılarak Türk milletinin cebinden 760 milyar YTL kanun zoru ile alınmıştır.

Bir gram altın 18 YTL den 305 YTL ye çıkmıştır. Artış 16,9 mislidir

 ABD Doları)1.660.000 TL den 5.980.000 TL ye çıkmıştır. Artış 3.6 mislidir

Çeyrek altın 24 YTL den 501 YTL ye çıkmıştır. Artış 20.8 Mislidir.

 Bataklık işte budur. FETO bu bataklıktan çıkmıştır. AKP yönetimi FETO nun yandaşıdır. Çünkü  FETO laik Cumhuriyeti yıkmak için ne istedi ise kendisine verilmiştir. Bu  çok yüksek bir beyanattır. DENK bütçeye ve laik eğitime dönülmezse parası ezilen bilgisi yok edilen insanlardan FETO bataklığı oluşur. FETO bataklığı kurutulmadan FETO da kurutulamaz. FETO bataklığını yaratan uygulama karnesi yukarıda verilmiştir. NOKTA: 

 Gelelim Fındıklılı hemşerimiz yüce hakim Ali Faik Cihan'ın Acı Ama Gerçek Kitabına.(*)25 sayfasına bakalım

Sivrisineklerle savaşmak için

1- Bataklıklar kurutulur

2-Sivrisinekler tek tek tutulur kanatları makasla kesilir.

Hangisi doğrudur. Doğrunun karşısına D yanlışın karşısın Y harfi koyunuz.

 İşte bunun cevabını vermek durumunda olan devlet, birinci şıkkın karşısına Y Yanlış. İkinci şıkın karşısına D doğru yazmak sureti ile tarih ve bilim önünde verdiği sınavı kaybetmiştir.


 FETO ile savaş nasıl kazanılır sorusu da ayni şekildedir. 

1- Bütün FETO cular tek tek yakalanır hepsine müebbet verilir.

2- DENK bütçeye ve laik eğitime dönülerek FETO bataklığı kurutulur.

14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana devlet Birinciye D doğru. İkinciye Y yanlış yazmak sureti ile tarih ve bilim önünde verdiği sınavı kaybetmek üzeredir.  Açık bütçelere devam demek FETO bataklığına devam demektir. Açık bütçeler Türk milletinin kardeşliğini birlik ve beraberliğini de bozmaktadırlar. Açık bütçelere devam eden ve 14 Mayıs 1950 den sonra tarih ve bilim önünde verdiği sınavları kaybeden tüm hükumetler gibi AKP hükumetleri de yanlış yoldan giderek tarih önündeki sınavlarını yukarıdaki karneye göre kaybetmişlerdir. Size bir dost önerisinde bulunmak tarih önünde borcumuzdur. 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana dahili ve harici bedhahlarımız DENK bütçeden Cüzzamlı görmüş gibi kaçmaktadırlar. Denk bütçeden korkmayın. DENK bütçeye Türk milleti gibi siz de sarılın. Denk bütçe Türk milletini de sizi de düştüğünüz bataklıktan kurtaracak yegane ve tek bilim yoludur. Türk milletinin bir ferdi olarak Anayasamızın 74. Maddesinin bize verdiği hak ve vecibeler kapsamında Danıştay’da iki dava açtık. Onlara destek olun. Ve bu bataklıktan siz de Türk milleti de kurtulsun. Açık bütçeler Türkiye Cumhuriyetinin tüm ilkelerine aykırıdır. Açık bütçeler “ Komşunuz açken siz tok “ yatmayın diyen Yüce Müslümanlık dinimize de aykırıdır. Çünkü açık bütçeler değil sadece komşunuzu yukarıda İsmet İnönü’nün deyişine göre Tüm Ümmet-i Muhammedi iflasa sürükler. Biz de kelimeyi tartarak kullandık. Dost Acı söyler.

 

Yunan Parlamenterin Zırıltısı

 

Yunan parlamenter AP da Türk bayrağını yırtmıştır. Türkiye Cumhuriyetine hakaret etmiş gerekli saygıyı göstermemiştir. Uluslar arası bir skandaldır. Zırıltı sözcüğü olayı tam olarak karşılamaz. Hiç duraklamasız bu böyledir. Devletimizi temsil edenlerin gerekli bir çok tepkiyi göstermeleri normaldir. Ancak bu kalem bunu değişik bir olayın devamı olarak görmektedir. Bu olay 14 Mayıs 1950 de başlayan DENK bütçeye paydos. Laik eğitime paydos olaylarının bir süreci bir devamıdır. Çünkü o tarihte açık bütçelere geçilerek Türk milleti İsmet İnönü'nün deyimi ile tam manasıyla iflasa sürüklenmiştir. Benim kuşağım 1968 de orduevlerinde 10 kuruşa çay içerken bu gün çayımızı 1.250.000 TL ye içiyoruz. 2003 te hazinemiz 4.000.000.000 çeyrek altın alım gücünde iken 2020 de  bu miktar 2.034.000.000 milyar çeyrek altına gerilemiştir. 2020 de bütçemiz 139 Milyar açıktır. vs. İşte bu densizin bayrağımızı yırtma cesaretini aldığı gafletlerimiz bunlardır.  Bunlardan süratle dönmek zorundayız. NOKTA.