Öfke, ahlaki eksikliklerdendir. Öfke anında insan doğru düşünemez. Normal davranışlarda bulunamaz. Öfkeli olarak yapılan işler hep sonradan pişmanlık duyulan işlerdir. Bunun için ‘’öfke ile kalkan zararla oturur’’ denilmiştir. İnsan iradesini kullanarak öfkesini yenmeye, kendisini öfkelendirenleri bağışlamaya çalışmalıdır. Cenab-ı Hak ‘’( o takva sahipleri) bollukta ve darkılta harcayıp yedirenler , öfkelerini tutanlar, insanların kusurlarının bağışlayanlardır. Allah da iyilik edenleri sever ‘’ ( Ali imran , 134 buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur : ‘’ Kuvvetli ve kahraman pehlivan, herkesi yenen kimse değildir. Kuvvetli ve kahraman pehlivan ancak öfke zamanında nefsine malik olan ve öfkesini yenen kimsedir. ‘’ Peygamber Efendimizin, Cenab-ı Hakka sığınmayı öfkenin ilacı olarak tavsiye etmiş, insanın kendi kendine telkinle ulaşacağı irade sağlamlığının onun öfkelenmekten kurtaracağına işaret etmiştir. Yine Peygamberimiz öfkeyi güç ve kuvvetin değil zayıflığın ve aczin alameti olarak görmüştür. Öfke nefse hakim olamamanın işaretidir. Nefislerine hakim olamayanların sonu ise hüsrandır. Müslüman, işlerini öfke ile değil; tenni, sabır ve yumuşaklıkla halletmelidir.