Son yıllarda Türkiye beklenen büyüme ve ekonomik gelişmeyi sağlıyamıyor. Oysa Türkiye gibi kalkınmakta ve gelişmekte olan ülkelerde her yıl %5 ila 7 arasında büyüme olabilmelidir. Bu yüzden Türkiye’de batıdan doğuya doğru gelir düzeyi  düşüyor.  Türkiye Şehir ve Kırsal Kesim, Sanayii, tarım, turizm, ulaştırma altyapısını 2005 li  yıllara kadar;  önemli ölçüde halletmişken; son yıllarda özellikle AKP iktidarının izlediği politikalar sonucu  Ortadoğu Coğrafyasına girmiş; bu ülkelerde gelişen; ve iç savaş diyebileceğimiz olaylar neticesinde bu ülkelerden; can güvenliği nedeniyle göç etmek zorunda kalan Suriye’lileri  kendi topraklarında  geçici iskan etme zorunda kalmıştır. AKP nin izlediği politikalar sonucunda özellikle 2010 dan sonra PKK terör örgütü konuçlandığı Kuzey Irak’tan  Türkiye’nin Güneydoğusunu bomba yapımında kullanılan malzemeleri depolamış ve özellikle 2014 ten sonra Güvenlik güçlerimiz bu bölgeyi terörden temizlemek için yoğun çaba harcayarak ve bu uğurda şehitler vermiştir. Öyle görünüyor ki güvenlik güçlerimiz büyük ölçüde bu bölgedeki terör sorununu önlemiştir.  Ancak  Irak’ta  ve özellikle Suriye’de Devlet Otoritesi yoktur, bu yüzden IŞID, EL NUSRA, PYD, YPG, TAK varsa başka terör örgütleri Suriye’deki Devlet otoritesizliğinden  kaynaklanan boşluktan yararlanarak PKK ve yerli işbirlikçileri ile Yurdumuz içine sızarak canlı bomba ve bomba yüklü araçları patlatarak büyük ölçekli terör yaratmışlar; bunun sonucunda Güvenlik Güçlerimiz, vatandaşlarımız  şehid oldular. 
       Oysa Türkiye’nin geçmişte Ortadoğu ülkeleriyle işbirliği son derece azken; ve ekonomik, ticari, sosyal,  kültürel ilişkilerini, daha çok,  Batı Avrupa ile yapıyorken büyüme hızları iyi, GSYH lar, ihracaat, Turizm gelirleri, Dış Mütayidlik Hizmetleri açısından devamlı büyüyen bir durumdaydı. Bugün eğer Irak ve Suriye’nin içindeki Devlet Otoritesizliği olmamış; ve Türkiye’ye terör bulaşmamış olsaydı Türkiye’de ihracaat, GSYH, Turizm Gelirleri, Yurtdışı Mütayidlik Hizmetlerinden sağlanan girdiler  ile kişi başı geliri yükselen, refah düzeyi yukarı doğru yükselen bir grafikle giderdi.  Şu anda yabancı sermaye gelmiyor, Yerli yatırımcı güvensizlik içinde bekliyor. 
          Ülkemizin ekonomik tablosuna baktığımızda ihracatımızda 2011 yılında 130 milyar dolar; 2012 yılında 150 milyar dolar;  2013 te 150 milyar dolar;  2014 te 157 milyar 390 milyon dolar; 2015 te 143 milyar 730 milyon dolara düştü;  2016 da %8 lik düşüş ile 132 milyar dolar olacağı hesaplanıyor. Yıllar itibarı ile Türkiye’de büyüme oranları 2008 de % 0,7;   2009 da % -4,8;  2010 da 9,2;  2011 de 8,8;   2012 de 2,1; 2013  4,2; 2014 te  2,9; 2015 te  % 4;  2016 ise 2,9 olacağı hesaplanıyor.  Türkiye’de kişi başı gelir 2009 da 8561 dolar; 2010 da 10003 dolar;  2011  de  10428 dolar;   2012 de 10459 dolar; 2013 te 10822 dolar;   2014 te 10404 dolar; 2015 te 9082 dolar 2016 tıda 9056 dolara ineceği hesaplanıyor.  Türkiyede Milli Gelir ise 2012 de 786 milyar dolar; 2013 te 823 milyar dolar;  2014 te 800 milyar dolar;  2015 te 724 milyar dolar;  Turizm gelirleri 2014 te 34,5 milyar dolarken; 2015 te 31 milyar dolara geriledi;  2016 tıda ise 18 milyar dolara ineceği tahmin ediliyor. ( Veriler Tuik’ten alınmıştır.)  Tablolardan anlaşılacağı üzere; büyümeler olmadığı gibi, son üç yıldır devamlı geri geliyor. Irak ve    Suriye’de   Demokratik  Devlet  Otoritesi’nin oluşması; buralardan kaynaklanan terörü bitirecek; ve bu ülkeler kendi doğal kaynaklarını;  ülkelerinin büyümesine ve kalkınmasına harcarlarsa  bu ülkelerde de hayat standardı yükselecek; ve barış ortamı kendiliğinden gelecektir. Türkiye’de ise geri düşen ekonomik veriler yeniden yükselişe geçecektir.